Tutuklarım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Seni tutuklarım.
Tutuklarım demek istiyorsun.
Sonra seni tutuklarım.
Dann verhafte ich Sie.Çıkın dışarı yoksa sizi tutuklarım.
Raus hier oder ich verhafte euch!Sizi tutuklarım. Benimle gelecek, yoksa.
Oder ich lasse Sie verhaften.
İnsanlar da tercüme ediyor
Sonra da seni tutuklarım.
Dann verhafte ich Sie.Tara? Hemen çıkın yoksa adalete engel olmaktan sizi tutuklarım.
Gehen Sie, oder ich lasse Sie verhaften. Tara?Bunu kaydedip onu tutuklarım. O suçlanmasına neden olacak bir şey söylediğinde.
Wofür ich ihn verhaften kann. Dann wird er irgendwann irgendetwas sagen, irgendwas.Eğer söylersen, seni tutuklarım.
Dann lass ich dich verhaften.Ateşli silah taşırım,suçları çözerim ve insanları tutuklarım.
Ich trage eine Waffe,löse Verbrechen, verhafte Leute.Gelecek sefere, seni tutuklarım.
Das nächste Mal verhafte ich dich.Ben yalnızca, dolandırıcıları tutuklarım.
Ich verhafte nur Verbrecher.Geri dönün yoksa sizi tutuklarım.
Umdrehen oder ich verhafte Sie.Neler olduğunu söylesen iyi olur yoksa seni tutuklarım.
Sie sagen mir besser, was zum Teufel hier los ist oder ich verhafte Sie.Çekilin yoksa sizi tutuklarım.
Weg hier, sonst lasse ich Sie verhaften.Sessiz ol dedim küçük yumurcak, yoksaseni kanunu engellemekten tutuklarım!
Ruhe, Du Rotzlöffel,sonst lasse ich Dich verhaften!Bir daha olursa seni tutuklarım.
Nächstes Mal lasse ich dich verhaften.Ya bana yardım edip işbirliği yaparsın yada seni derhal tutuklarım.
Sie können mir entweder helfen, kooperieren. Oder ich könnte Sie sofort verhaften.Derhal geri dönün, yoksa sizi tutuklarım.
Umdrehen oder ich verhafte Sie.Ya bizimle kendi iradenle gelirsin… vesorularımızı yanıtlarsın ya da… seni tutuklarım.
Entweder Sie kommen bereitwillig mit undbeantworten meine Fragen oder… ich verhafte Sie.Benimle gelecek, yoksa sizi tutuklarım.
Ich nehme ihn mit, oder ich lasse Sie verhaften.Sizi adaleti engellemekten ötürü… tutuklarım.
Verhafte ich Sie wegen Behinderung der Justiz.Evet. İstesem seni şuracıkta tutuklarım.
Ich könnte dich verhaften. Ja.Şimdi geri çekil… yoksa seni tutuklarım.
Geh zurück, oder ich verhafte dich.Geri dönün yoksa sizi tutuklarım.
Drehen Sie sofort um, oder ich verhafte Sie.Kıza bir şey olursa seni tutuklarım.
Wenn ihr etwas passiert, verhafte ich dich.Kızı da. Belkişimdi seni tutuklarım.
Und das Mädchen.Vielleicht verhafte ich Sie.Genç olabilirsin ama seni tutuklarım.
Du bist zwar jung, aber ich kann dich verhaften.Derhal geri dönün, yoksa sizi tutuklarım.
Drehen Sie sofort um, oder ich verhafte Sie.Hey, hey, asansöre binersen, seni tutuklarım.
Hey, hey. Wenn Sie in den Aufzug steigen, verhafte ich Sie.
