Varmış Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kadın varmış.
Varmış; yoksulmuş.
Hogwarts varmış.
Ders varmış şu an.
Bak, kimler varmış.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
ihtiyacı vardırbende varbir arkadaşım varhakkı vardıryardıma ihtiyacımız varbirçok yolu vardırbir şey vardırher zaman vardıryardımına ihtiyacımız varbir sorun varsa
Daha
İçeride tanıdığı varmış.
Burnu da varmış!
Sanırım karma gerçekten varmış.
Misafiri de varmış üçü otururlar.
Sıcak suları varmış.
Şimdiye kadar varmış olmaları gerekiyordu.
Nerede?- Yangın varmış.
Sonra bunlar varmış… Tüm bu… çikolatalar.
Kurtlar da varmış.
Her doğan varmış, her ölen de yokmuş.
Sadece örümcekler varmış.
Tane çocuk varmış o mahallede, aynen şunu söyledi.
Bir kehanet varmış.
Sadece iki kız varmış ve ikisi de rahibeymiş.
Sonra bunlar varmış.
Cennet sahiden varmış. Leonard, yanılmışım.
Onun için umut varmış.
Rubynin bir sürprizi varmış, Tanrı yardımcımız olsun.
O kadar parası mı varmış?
Yeme dürtüsü varmış, doğru mu? -Samjangı.
Oo güzel Porsche varmış.
Hastanede bir sorun varmış, seninle konuşmak istiyorlar.
Ee, yukarda kim varmış?
Görünüşe göre Castleda canlı yayın yapan gözlükler varmış.
Bob Vancede pompa varmış.