YAVAŞLAMASI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Verlangsamung
• verlangsamen

Yavaşlaması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

De hızla yavaşlaması.
Laufe des Jahres 2012 verlangsamt.

Zaman Çizelgeleri, Uzay/Zaman ve Hayatın Temposunun Yavaşlaması.
Zeitlinien, RaumZeit und die Verlangsamung des Lebenstempos.

Artık yavaşlaması gerekiyor.
Er müsste jetzt langsamer werden.

Küresel ticaretin yavaşlaması.
Eine Verlangsamung des Welthandels.

Aslında yavaşlaması gerekir.
Sie sollten eigentlich langsamer werden.

Embriyo gelişiminin yavaşlaması.
Zu langsame Embryonenentwicklung.

Onlar onun yavaşlaması gerektiğini söylüyorlar.
Man sagt, sie braucht zu verlangsamen.

Nabız hızlanma veya yavaşlaması.
Beschleunigung oder Verlangsamung des Pulses.

Şoförün yavaşlaması gerekirdi.
Der Fahrer hätte abbremsen müssen.

Konuşmanın gecikmesi veya yavaşlaması.
Verzögerung oder Verlangsamung der Sprache.

Hepsi aşağı aracın yavaşlaması farklı yöntemler kullanırlar.
Sie alle verwenden unterschiedliche Methoden der das Fahrzeug zu verlangsamen.

Müdür'' Hayır, hayır, çocuklarınızın günün sonunda yavaşlaması gerekiyor'' dedi.
Nein, Ihre Kinder brauchen Erholung am Ende des Tages.

Çünkü büyümenin yavaşlaması anlamına geliyor.
Verlangsamung ihres Wachsens bedeuten.

Önemli yavaşlaması ve bazen toplam çöküyor bile fark edebilirsin.
Sie könnten erhebliche Verlangsamungen bemerken und manchmal sogar total abstürzt.

Konuşma ve hareketlerin yavaşlaması var;
Es gibt eine Verlangsamung von Sprache und Bewegungen;

Çinin yavaşlaması tüm dünya ekonomilerini tehdit ediyor.
Die Verlangsamung der chinesischen Wirtschaft bedroht die gesamte Welt.

Bunun için mülteci akınının yavaşlaması gerekiyor.
Dazu müssten die Flüchtlingsströme verlangsamt werden.

Ruhsal süreçlerin yavaşlaması ve engellenmesi- düşünce, konuşma, motorik/eylem.
Verlangsamung und Hemmung psychischer Abläufe: Denken, Sprache, Motorik/Handeln.

Bu nedenle araçların aniden yavaşlaması beklenemez.
Ich erwarte nicht, dass die schnellen Autos plötzlich langsam werden.

Çinin ekonomik yavaşlaması: İşçi sınıfının karşı karşıya olduğu siyasi meseleler.
Chinas wirtschaftlicher Abschwung: Die politischen Fragen für die Arbeiterklasse.

Sistem kaynak bir ton ile bilgisayar yavaşlaması neden olabilir.
Könnte es dazu führen, computer Verlangsamung durch eine Tonne der system-Ressourcen.

Hayvanın ürogenital hastalıklardan muzdarip olması veya metabolik süreçlerin yavaşlaması;
Wenn das Tier an urogenitalen Erkrankungen leidet oder Stoffwechselvorgänge verlangsamt;

Dünyanın Dönüşünün Küçük Bir Miktar Yavaşlaması, Büyük Depremleri Tetikleyebilir.
Winzige Verlangsamung der Erdrotation könnte große Erdbeben auslösen.

Bilgisayar sisteminin yavaşlaması ve güvenilmez ve Yanıltıcı web reklamları sağlar.
Sie verlangsamen den computer-system, und Sie bieten unseriöse und irreführende web-Werbung.

Küreselleşme, hiçbir insanın hızlanamadığı, yavaşlaması veya durduramayacağı bir süreçtir.
Globalisierung ist ein Prozess, den kein Mensch beschleunigen, verlangsamen oder stoppen kann.

Nefesin yavaşlaması ve derinleştirilmesi, anında biyokimyayı gevşemeye doğru hareket ettirir.
Die Verlangsamung und Vertiefung des Atems bringt Ihre Biochemie sofort in Entspannung.

Tüm başında, Luckypushh. com tarayıcı büyük sayıda yavaşlaması ve tarayıcı çöküyor başlayabilir.
Am Anfang aller, Luckypushh. com browser starten eine große Anzahl Verlangsamungen und browser-Abstürze.

Bu bitkilerde büyümenin yavaşlaması yol açar. tarımsal verim azalmasının bile gözlenmiştir.
Dies führt zu Wachstum Verlangsamungen in Pflanzen. landwirtschaftliche Ertragseinbußen wurden auch beobachtet.

Herkese göre.- Ama bunun doğru olması için… saatleri senkronize hâlde tutmak için… ışığın hızlanması veya yavaşlaması gerekir.
Wäre das wahr, müsste Licht Laut allen. beschleunigen oder verlangsamen, um die Synchronisation beizubehalten.

Muhtemelen kan basıncının düşmesi ve kalp atışlarının yavaşlaması sebebiyle, şahdamarındaki kan biraz koyulaşmış.
Das Blut in der Karotis ist leicht verdickt,… vielleicht wegen des langsamen Herzschlags.