Yemeğe davet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Orijinal Adı Yemeğe Davet.
Onu yemeğe davet edecektim sadece.
Ich wollte Sie zum Essen einladen.Bizi bu akşam yemeğe davet etti.
Er hat uns heut Abend zum Essen eingeladen.Seni yemeğe davet edemiyoruz.
Wir können Sie nicht zum Essen einladen.Nisan: Kaptan beni yemeğe davet etti.
August: Vom Kapitän zum Dinner eingeladen.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
davet etmek
bizi davet etti
yemeğe davet etmek
davet edin
arkadaşlarınızı davet edin
partiye davet etmek
Daha
Onu yemeğe davet edecektim sadece.
Dost ve fakirler yemeğe davet edilir.
Freunde und Arme werden zum Essen eingeladen.Onu yemeğe davet etmeyi düşündüm.
Wir sollten ihn zum Abendessen einladen.Teşekkürler. Onu da mı yemeğe davet edeceksin?
Ihn auch noch zum Essen einladen? -Danke?Beni yemeğe davet edebilirsin…”.
Dann kannst du mich zum Essen einladen.“.İngiliz Büyükelçisi yemeğe davet etmişti.
Der Amerikaner wollte die Britin zum Essen einladen.Yemeğe davet edebilirim. Artık danışanım olmadığın için.
Ich kann dich zum Essen einladen.Arkadaşını yemeğe davet edebilirsin.
Sie können einen Freund zum Essen einladen.Beni yemeğe davet etmenin başka bir nedeni var mı acaba?
Hast du mich bloß deswegen zum Essen eingeladen?Hayır, ikinizi yemeğe davet edecektim.
Nein, ich wollte euch beide zum Essen einladen.Benim aldığım son büyük risk insanları yemeğe davet etmekti.
Mein letztes groûes Risiko war, Leute zum Essen einzuladen.Onu tekrar yemeğe davet etmelisin.
Du solltest sie wieder zum Mittagessen einladen.En azından sizi ve subaylarınızı yemeğe davet edebilirim?
Darf ich Sie wenigstens zum Abendessen einladen?Sizi yemeğe davet edebilir miyim?
Das mussten Sie nicht tun. Darf ich Sie zum Essen einladen?Belki seni yakında yemeğe davet edebilirim.
Gut möglich, dass ich Sie schon bald zum Essen einladen kann.Evine yemeğe davet edilmek için ne yapmak gerekiyor?
Wie erstreitet man sich eine Einladung zum Abendessen bei dir?Roseun nişanlısı Cal tarafından yemeğe davet edilir.
Also wird Jack von Rose's Verlobtem zum Dinner eingeladen.Hiç kuşkusuz. Yemeğe davet edildim, sadece üçümüz olacak.
Nur wir drei. Sie haben mich zum Essen eingeladen.Sevgili çariçe ve ailesini yemeğe davet ettim.
Ich hab meine liebe Zarin und ihre Familie zum Essen eingeladen.Stengel beni yemeğe davet istiyorsa, gelip açıkça bana söyleye bilirdi?
Warum sagte Stengel es nicht, wenn er mich zum Essen einladen wollte?Çoktan yedim. Ama seni yemeğe davet ettim.
Es war eine Einladung zum Essen. Ich habe Sizi dışarıya yemeğe davet etmeyi unutmaya yatkın oluyorlar… çünkü unutuveriyorlar.
Sie vergessen, euch zum Essen einzuladen- eben weil sie es einfach irgendwie vergessen.Bizden Büyük Patronun çöplüğüne yemeğe davet edilen kimse yok.
Von uns war noch nie jemand beim Boss zum Essen eingeladen.Tarihten 3 kişiyi yemeğe davet etme şansın olsa, kimleri davet ederdin?
Wenn Sie drei geschichtliche Personen zum Essen einladen könnten, welche wären das?Tonyyi uzun zamandır görmemiştim, yemeğe davet edeyim dedim.
Ich hab Tony lang nicht gesehen und ihn zum Essen eingeladen.
