ZANNETTI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
dachte
düşünmek
düşünüyor
düşünür
sanıyor
tahmin
düşünce
aklıma
düşüncesi
halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
glaubten
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
hielten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
hielt
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında

Zannetti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Önce şaka zannetti.
Erst an Scherz gedacht.
Bazıları zannetti ki, kolayca temizleniriz.
Manche glaubten, sie könnten uns leicht loswerden.
Beni Hackman zannetti.
Er hielt mich für Hackman.
Eve bir yılan gördüğünü zannetti.
Eve dachte, sie hat eine Schlange gesehen.
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Deine Freundin ist gegangen. Sie dachte, du wärst weg.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Çünkü Yahudi olduğunuzu zannetti.
Er meint, Sie seien Jude.
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Sie dachte, du wärst weg. Deine Freundin ist gegangen.
Lucia aşık olduğumu zannetti.
Lucia dachte, ich wäre verliebt.
Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi.
Sie dachte, sie träumte, doch sie träumt nicht.
En azından görenler öyle zannetti.
Zumindest dachten die Zuschauer das.
Onlar zayıf olduğumuzu zannetti ama öyle değil.
Sie halten uns für schwach, doch das sind wir nicht.
İlk başta, Ego bunun bir şaka olduğunu zannetti.
Zuerst hält Ego es für einen Scherz.
O adamlar beni aptal zannetti, sarhoş etmeye çalıştılar.
Die Kerle halten mich für dumm und wollten mich betrunken machen.
Susamış olan, onu su zannetti.
Der Dürstende hielt es für Wasser.
Birçok kişi o zamanlar İsviçre bankalarının sırlarının çözüldüğünü zannetti.
Viele glaubten damals, das Schweizer Bankgeheimnis sei damit erledigt.
Claye zarar verdiğimi zannetti.
Er dachte, ich hätte Clay verletzt.
Yani Fez, Suzyle çıktığını zannetti, ve onu etkilemek için bir tavşan vurdu.
Fez dachte, er hätte'n Date mit Suzy und hat einen Hasen erschossen, um sie zu beeindrucken.
Adamın biri kafamı odun zannetti de.
Einer dachte, mein Kopf sei ein Baumstamm.
İçinde baston şeker gördüğünü zannetti.
Er dachte, er hätte einen Schokoriegel gesehen.
Korjevin adamları onu suç ortağım zannetti. Onu bırakamam.
Korjevs Leute halten ihn für meinen Komplizen.
Aklı karışmış görünüyor du ve beni amiri zannetti.
Er war durcheinander und glaubte, ich wäre sein vorgesetzter Offizier.
Salonu görünce, onu derin bir su zannetti, eteğini çekti.
Als sie den Salon sah, hielt sie ihn für ein tiefes Wasser und entblößte ihre Beine.
Av tüfeği taşıyan bir avcı onu bir kuş zannetti.
Ein Jäger mit Schrotflinte hielt ihn für einen Vogel.
Adamın biri kafamı odun zannetti de.
Das ist eine Axt. Einer dachte, mein Kopf sei ein Baumstamm.
Dükkan sahibi Soon Ja Du, 15 yaşındaki Latasha Harlinsin portakal suyu çalacağını zannetti.
Inhaberin Soon Ja Du dachte, die 15-jährige Latasha Harlins wolle ihren Orangensaft stehlen.
Herkes çok kolay maç olacak zannetti.
Alle dachten das wird ein leichtes Spiel.
Polis seni nasıl uyuşturucu satıcısı zannetti,?
Wie konnte die Polizei Sie für einen Drogendealer halten?
MacPherson benden çalabileceğini zannetti.
MacPherson dachte, er könnte mich bestehlen.
Seyirciler bunu oyunun bir parçası zannetti.
Die Zuschauer hielten es für einen Teil der Komödie.
( Zavallı ihtiyar zenci, onu bir Cadillac zannetti!).
Armer alter nigger denkt, es ist ein cadillac.
Sonuçlar: 49, Zaman: 0.0391
S

Zannetti eşanlamlıları

düşünüyor inanmak inanıyor düşünmek inanamıyorum sanıyorsun iman inancını aklıma tahmin

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca