Zannetti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Önce şaka zannetti.
Bazıları zannetti ki, kolayca temizleniriz.
Beni Hackman zannetti.
Eve bir yılan gördüğünü zannetti.
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Çünkü Yahudi olduğunuzu zannetti.
Senin de gittiğini zannetti. Arkadaşın gitti.
Lucia aşık olduğumu zannetti.
Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi.
En azından görenler öyle zannetti.
Onlar zayıf olduğumuzu zannetti ama öyle değil.
İlk başta, Ego bunun bir şaka olduğunu zannetti.
O adamlar beni aptal zannetti, sarhoş etmeye çalıştılar.
Susamış olan, onu su zannetti.
Birçok kişi o zamanlar İsviçre bankalarının sırlarının çözüldüğünü zannetti.
Claye zarar verdiğimi zannetti.
Yani Fez, Suzyle çıktığını zannetti, ve onu etkilemek için bir tavşan vurdu.
Adamın biri kafamı odun zannetti de.
İçinde baston şeker gördüğünü zannetti.
Korjevin adamları onu suç ortağım zannetti. Onu bırakamam.
Aklı karışmış görünüyor du ve beni amiri zannetti.
Salonu görünce, onu derin bir su zannetti, eteğini çekti.
Av tüfeği taşıyan bir avcı onu bir kuş zannetti.
Adamın biri kafamı odun zannetti de.
Dükkan sahibi Soon Ja Du, 15 yaşındaki Latasha Harlinsin portakal suyu çalacağını zannetti.
Herkes çok kolay maç olacak zannetti.
Polis seni nasıl uyuşturucu satıcısı zannetti,?
MacPherson benden çalabileceğini zannetti.
Seyirciler bunu oyunun bir parçası zannetti.
( Zavallı ihtiyar zenci, onu bir Cadillac zannetti!).