GLAUBTEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Fiil
Isim
inanıyorlardı
glaubten
düşündü
denken
nachdenken
überlegen
zu glauben
zu betrachten
vorstellen
der gedanke
überdenken
vorstellbar
mind
iman
impliziert
angedeutet
deutete an
anspielen
anspielungen
implikation
unterstellung
andeutungen
sandın
denken
zu glauben
inanırmış
düşündüler
denken
nachdenken
überlegen
zu glauben
zu betrachten
vorstellen
der gedanke
überdenken
vorstellbar
mind
sandılar
denken
zu glauben
düşünmüştük
denken
nachdenken
überlegen
zu glauben
zu betrachten
vorstellen
der gedanke
überdenken
vorstellbar
mind
düşündüğümüz
denken
nachdenken
überlegen
zu glauben
zu betrachten
vorstellen
der gedanke
überdenken
vorstellbar
mind
sandık
denken
zu glauben
Birleşik fiil

Glaubten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Da glaubten sie.
Onlar inandılar.
Die Ägypter glaubten, daß.
Mısırlılar şuna inanırdı.
ABBA glaubten an Engel.
Abba, meleklere inanırdı.
Die Griechen glaubten.
Eski Yunanlılar inanıyordu ki.
Da glaubten alle Juden.
Oysa Yahudiler inanıyorlardı.
Messias und glaubten an Ihn.
Mehdi gelmişti ve kendileri ona inanıyorlardı.
Glaubten an Prinzessin Diana.
Prenses Dianaya inandılar.
Zudem glaubten die.
Onlar da inandılar.
Glaubten Sie wirklich, ich lasse Sie entkommen?
Kaçmana izin verir miyim sandın?
Schon einmal glaubten Menschen.
Eskiden insanlar inanırdı.
Sie glaubten dadurch gewonnen zu haben.
Sen bunu kazanmak sandın.
Weil sie nicht an Allah und Seinen Gesandten glaubten.
Onlar Allaha ve Resulüne iman etmemiştirler.
Sie glaubten, sie wären unberührbar.
Sen Ulaşılmaz Olduğunu Sandın.
Weißt du, die australischen Aborigines glaubten.
Biliyor musun, Avustralya aborjinleri inanıyordu ki.
Die glaubten einfach, was sie sahen.
Onlar sadece gördüklerine inanıyordu.
Johannes7/5 Denn auch seine Brüder glaubten nicht an ihn.
Yuhanna 7:5 Kardeşleri bile Ona iman etmiyorlardı.
Die Männer glaubten an Sie und kämpften.
Adamlar size inandılar, sizin için savaştılar.
Glaubten Sie wirklich, ohne dass Ihr kleines Geheimnis rauskommt?
Buraya gelip sır olarak tutabileceğini mi sandın?
Und die Leute glaubten an diesen Unsinn.
Ve insanlar bu saçmalıklara inanıyordu.
Ihre Welt sei flach. Die Bewohner Ihres Planeten glaubten einst.
Gezegeninizin halkı Dünyanın düz olduğuna inanıyordu.
Ärzte glaubten zuerst an Erkältungen.
Doktorlar başta soğuk algınlığı olduğunu düşündü.
Sie soll still sein!- Ja. Glaubten Sie wirklich,?
Evet. Sahiden de bildirinin yayınlanmasına… izin vereceğimi mi sandın?
Sie glaubten, dass es nur uns oder sie gäbe.
Onlar inandılar biz ya da onlar olmalıydık.
Die Gründerväter glaubten dasselbe von der Macht.
Kurucu Atalar da hükümet için aynısını düşündü.
Sie glaubten, dass es entweder wir oder sie sein müssten.
Onlar inandılar biz ya da onlar olmalıydık.
Die alten Griechen glaubten, dass Schwäne.
Şarkı söylerler- Eski Yunanlılar inanıyordu ki kuğular ölecekleri zaman.
Also glaubten die Kreaturen seine Geschichte.
Bu yüzden yaratıklar onun hikayesine inandılar.
Lloyd und seine Gefolgsleute glaubten, Amerikas Größe würde aussterben.
Lloyd ve müritleri, Amerikanın kudretini yitirdiğine inanıyordu.
Sie glaubten, dass etwas anderes diesen Wald besitzt.
O ormanın başka bir şeye ait olduğuna inandılar.
Sie waren Jünglinge, die an ihren Herrn glaubten und denen Wir noch mehr Rechtleitung schenkten.
Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.
Sonuçlar: 656, Zaman: 0.0818

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce