Problemli Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biraz problemli bir kız.
Benim çocuk ise problemli.
Problemli bir durum var.
Ve biraz problemli.
Bu problemli bir olaymış.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Bir blok ötedeki problemli.
Plasenta problemli olduğu için”.
Davranışları biraz problemli.
Problemli olduğunu kendin söyledin.
Ayrıca savunmaları da problemli.
Problemli olduğu birisi falan?
Ayrıca internet bağlantısı problemli.
Cinsel ayrımcılık problemli bir konudur.
Problemli bir duygu durumunun işaretidir.
Ancak internet konusu çok problemli.
Hassas ve problemli ciltler için de uygundur.
Bu beyzbol modeli inanılmaz derecede problemli.
NATOnun problemli olduğunu çok önce söylemiştim.
Okul idarecileri artık problemli gözüyle bakıyorlar.
Problemli olduğumu düşünüyorsun ama bilmelisin ki Martha bana geldi.
Yıl boyunca gaddar, sağlam alkol problemli babamız vardı.
Bu öğleden sonra, bana problemli olanın ben olduğumu söyleme cüretinde bulundu.
Ayrıca uygulama açısından da problemli bir karardır.
Bu kadar problemli bir internet sitesi yaratsaydım, kendimi öldürürdüm.
Eğer içmezsen, karım senin problemli olduğunu düşünür!
GERÇEK: Problemli bir Bahis oyuncu sık sık veya düşük sıklıklarla Bahis oynayabilir.
Sizi bilmem, ama bana sorarsanız bu epey problemli bir tutum.
İlk katın problemli olduğuna inandırana kadar yemek odasını gözüne kestirmişti.
Sara her ay kalbini ve evini problemli bir adamla paylaşır.
Belki de seçimin kendisi problemli ve karşılaştırma mümkün değil.