AYAK UYDURMAK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• to keep up

Ayak uydurmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ayak uydurmak çok zor.
It's hard to keep up.

Kryptonlulara Ayak Uydurmak isimli?
Keeping Up with the Kryptonians?

Ayak uydurmak zaman alır.
Readjusting takes time.

Çünkü zamana ayak uydurmak zorundaydım.
Because I have had to adapt to the times.

Ayak uydurmak zor olmuştur.
It must be hard to keep up.

Üzgünüm, buraya ayak uydurmak biraz zor.
Sorry, it's kind of hard to keep up in this town.

Yani ayak uydurmak zorundayız.
So we must keep up.

Sanırım değişen teknolojiye ayak uydurmak onlar için.
Difficult for them to keep up with the changing in technology.

Ona ayak uydurmak zor.
It's hard to keep up with him.

Sanırım değişen teknolojiye ayak uydurmak onlar için.
In technology. difficult for them to keep up with the changing.

Ona ayak uydurmak zor.
It's hard to keep up with her.

En son modalara ayak uydurmak çok pahalı.
It is very expensive to keep up with the latest fashions.

Ayak uydurmak zorundaydı, değil mi?
She had to keep up, didn't she?

Dijital çağa ayak uydurmak istemiyorlardı.
They didn't want to adapt to the digital age.

Ayak uydurmak zorunda olduğum bir kadınla neler yapacağımı bilmiyordum.
I didn't know how to be with a woman that I had to keep up with.

Carter, bu olanlara ayak uydurmak benim için hiç kolay olmadı.
Carter, adjusting to this reality has not been easy for me.

Ayak uydurmak zorunda olduğum bir kadınla neler yapacağımı bilmiyordum.
That I had to keep up with. I didn't know how to be with a woman.

Dünyanın standartlarına ayak uydurmak onun için çok zordu.
Also it was difficult for him to be adapted to the standards of day by day.

Bu… ayak uydurmak… zaman alır.
It's… readjusting… takes time.

Sana ayak uydurmak zor.
It's hard to keep up with you.

Ama ayak uydurmak istiyorsanız… şimdi kararlılıkla hareket etmelisiniz.
But if you want to keep up, you, uh, do need to act decisively now.

Onlara ayak uydurmak zor.
It's hard to keep up with them.

Ona ayak uydurmak mümkün değil.
You couldn't keep up with her.

Rekabete ayak uydurmak zorundayız.
We have to keep up with the competition.

Bana ayak uydurmak zorunda değilsin.
Don't feel you have to keep up with me.

Saatlerdir teknenize ayak uydurmak yorucu oldu. Saatte 65 kilometre, elinden gelen budur.
It's been straining to keep up with your boat for hours.

Eee, bu ayak uydurmak ve öyle olacak.
Well, keep that up and it will be.

Zamana ayak uydurmak kolay değil.
It's not easy to keep up with the times.

Zamana ayak uydurmak lazım, değil mi?
Got to keep up with the times, right?

Bu adama ayak uydurmak giderek zorlaşıyor.
Getting hard to keep up with this guy.