GITMEDEN EVVEL ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• before you go
• before you leave

Gitmeden evvel Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Gitmeden evvel.
Before we go.

Onun yanına gitmeden evvel ne yaptın?
What did you do before you went to her?

Gitmeden evvel.
Before you go.

İlanlar, baskıya gitmeden evvel kontrol edilir.
Ads get inspected before going to press.

Gitmeden evvel söylemek için şansım vardı.
You left before I had a chance to say it.

Jacques aşağı gitmeden evvel 2 saat yoga yapıyor!
Jacques does two hours of yoga before going down!

Gitmeden evvel bir şey söylemem gerek.
Before I go, I need to say something.

Ve Nick, gitmeden evvel son bir şey.
And, Nick? One more thing before you go.

Gitmeden evvel öldürmek zorundasınız ama.
Before you leave, you will have to.

Onu görmeye gitmeden evvel, bunu bilmeni istedim.
Before I go see her, I wanted you to know this.

Gitmeden evvel seni gördüğüme sevindim.
I'm glad that I saw you before I left.

Buradan takasa gitmeden evvel evlerde kaçak fare kalmış mı bakmak istiyorum.
I wanna take a look around here for rats before we go to exchange.

Gitmeden evvel istediğiniz bir şey var mı?
You need anything else before you leave?

Fakat gitmeden evvel… son bir görev var.
This is your last assignment before you leave.

Gitmeden evvel, sana istifamı vermek istiyorum.
Before you leave, I wanted to hand in my notice.

Lütfen, gitmeden evvel üstümü başımı temizleyeyim.
Please, let me clean myself up before I leave.

Gitmeden evvel sana bir şey söylemek istiyorum.
Before you go, I would like to tell you something.

Asıl gitmeden evvel her şeyi yapamamaktan korkuyorum.
I'm more afraid of not getting everything done before I go.

Gitmeden evvel, Rachel ve ben evlenmeye karar verdik.
Rachel and I want to get married before I go.

İşe gitmeden evvel sabahları spor yapmak ister misin?
You want to train in the morning before you go to work?

Gitmeden evvel sana bir şey söylemek istiyorum.
Before you leave, I would like to tell you something.

Çekip gitmeden evvel yanına iki şişe viski aldı.
He bought two bottles of whisky at the starlight before he left.

Gitmeden evvel bir içki ikram etmeliyim diye düşündüm.
I thought I should treat you to a drink before you go.

Napoliye gitmeden evvel ben de gözünüzde çocuk değil miydim?
Did you not consider me a child before you left for Naples?

Gitmeden evvel bize bir çek daha yazar mısın acaba?
Before you go, can you just write us another check please?

Savaşa gitmeden evvel, oğlum Helmut ve Apollonia evlenmeye karar verdiler.
My Helmut and Apollonia had agreed to marry before he went off to war.

Gitmeden evvel sizin için yapmak istediğim bir şey var.
Before you leave, there's something I want to do for you..

Harita gitmeden evvel bana yazdığı mektupta, eğer bir şey olursa demişti.
Maps wrote me before he went that if anything happened.

Gitmeden evvel size öğle yemeği ikram etmeme müsaade edin?
Will you allow me to give you some lunch before you leave?

Gitmeden evvel hizmetçilere söyleyeyim de size içecek getirsinler.
I will have the servants bring you refreshments before you leave.