Ihanetle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aşk ihanetle biter.
Hatta bazıları onu ihanetle suçladı.
Aşk, ihanetle son bulur.
Arendelle Kraliçesi Elsayı ihanetle suçluyorum.
Beni ihanetle suçluyorlar ha!
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Bazı Komite üyeleri seni yüksek ihanetle suçluyor.
O ihanetle suçlanıyor, boktan!
Scorpion seni ihanetle suçladı.
Ben ihanetle ilgilenmiyorum General.
Ve siz, hanımefendi, ihanetle yargılanacaksınız.
Hırçın aşığı oynuyorsunuz. Şimdi de kıskançlık ve ihanetle kavrulan.
Yolcu 4022, ihanetle suçlanıyorsun.
Babana olan bağlılığını göstermediğin için seni ihanetle suçlama hakkına sahip.
Hilekarlık ve ihanetle suçlanıyorsunuz.
Buluşmaya Aydınlık Faekorumaları geldi planımızdan haberleri vardı ve beni ihanetle suçladılar.
Yalan ve ihanetle taşan gördüm onu.
Hür ifade hakkını, kışkırtma ve ihanetle kötüye kullanıyorlar.
Acı ve ihanetle ilgili olabilecek her şeyi öğrendi.
General Marshall, Eisenhowerın eski silaharkadaşı komutan, McCarthy tarafından ihanetle suçlanmıştı.
Yani, görüyorsun… ihanetle uğraşan tek kişi ben değilim.
Baldwini ihanetle suçlayanlar, sol elini kaldırsın.
Arendelle Kraliçesi Elsayi ihanetle suçluyorum istemeyerek de olsa.
Acı ve ihanetle ilgili olabilecek her şeyi öğrendi.
Arendelle Kraliçesi Elsayı ihanetle suçluyorum İstemeyerek de olsa.
Acı ve ihanetle ilgili olabilecek her şeyi öğrendi.
Şimdi de kıskançlık ve ihanetle kavrulan… hırçın aşığı oynuyorsunuz.
Bana seks ve ihanetle dolu Hayır. daha müstehcen bir hikaye verdin.
Şimdi de kıskançlık ve ihanetle kavrulan… hırçın aşığı oynuyorsunuz.
Sadakati niye ihanetle karıştırdığını düşün.- Katılıyorum.
Sadakati niye ihanetle karıştırdığını düşün.- Katılıyorum.