MIKROFONLA ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• microphone
• mic
• mike
• wired
• microphones

Mikrofonla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Leon mikrofonla konuşuyor.
Leon keeps keying his mic.

Bir dahaki buluşmaya mikrofonla gitme.
Don't go wired to that next meeting.

Mikrofonla beraber. Hey, beyler!
Hey, men! With a mic.

Hey, beyler! Mikrofonla beraber.
Hey, men! With a mic.

Mikrofonla.- Nerede? Koltuğun sol tarafında.
Microphone.- Where? On the left side of the seat.

Bir de beni elimde mikrofonla gör sen.
Catch me with a microphone in my hand.

Bu da mikrofonla olan bağlantı.
This is the arrow with the microphone.

O yüzden seni lazer mikrofonla izleyeceğim.
I will be monitoring you with a laser mike.

Pieli mikrofonla Dolongsa gönderiyorum.
I'm sending Piel to the Dolongs with a microphone.

O yüzden seni lazer mikrofonla izleyeceğim.
So i will be monitoring you with a laser mike.

Pieli mikrofonla Dolongsa gönderiyorum.
I'm sending Piel into the Dolongs with a microphone.

Alıcılarla, kamerayla ve mikrofonla donatılmıştır.
It's equipped with sensors, video camera, microphone.

Mikrofonla.- Nerede? Koltuğun sol tarafında?
Microphone. On the left side of the seat.- Where?

Bu kapsül GPS ve mikrofonla teçhiz edildi.
There's a GPS and a voice mic inside here.

Mikrofonla.- Nerede? Koltuğun sol tarafında.
Where? On the left side of the seat.- Microphone.

Jae-bin, bu mikrofonla ne yapacaksın?
Jae-bin, what will you do with this microphone?

Hayat budur işte. Bir dahaki buluşmaya mikrofonla gitme.
Don't go wired to that next meeting. It's a living.

Onu bu mikrofonla öldürdüm.
Owen I killed him with this microphone.

Bağırmak değil de, kafesin ortasında mikrofonla durmak havalı değil mi?
Isn't it really cool to hold a mic in the middle of the cage?

Hey, mikrofonla ilgili raporu aldın mı?
Hey, did you ever get the report back on that microphone?

Bu kapsül GPS ve mikrofonla teçhiz edildi.
There are a GPS and a voice mic inside here.

Mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum. beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir.
Multidirectional microphone planted in his crib. I'm monitoring him from a high-powered.

Bir hafta boyunca o mikrofonla şarkı söyledim.
I-I was singing into that mic all week long.

Şu kamera ve mikrofonla gezenler de adli tıptan mı?
Coroners with cameras and microphones?

Bekle, hayır ama Adam orada mikrofonla kontrolden çıktı.
Wait, no, but Adam's up there going out of control on the mic device.

Bizdeki diğer mikrofonla yankı efekti oluşturabilirsin.
You can create an echo effect with that other microphone we have.

Bu kapsül GPS ve mikrofonla teçhiz edildi.
The capsule is equipped with GPS and a microphone.

Yerleştirdiğin mikrofonla mükemmel bir iş çıkardın.
The mike you planted… That was a first-rate job.

Bir dahaki buluşmaya mikrofonla gitme. Hayat budur işte.
Don't go wired to that next meeting. It's a living.

Ada mım, onun ka mera ve mikrofonla rı va r mikroskopla rı değil.
Not microscopes. Man, he says she got cameras and microphones.