NEREYE GITSE ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• wherever he goes
• everywhere he went
• anywhere
• where he goes
• wherever he went
• he went anywhere

Nereye gitse Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Nereye gitse takip ettiler.
Followed him everywhere he went.

Kırıklar nereye gitse Dannyyi bulur.
Nutters follow Danny wherever he goes.

Nereye gitse, insanlar ölüyor.
Where he goes, people will keep dying.

Büyücü ise nereye gitse iflah etmez.
Wherever he goes the sorcerer does not prosper.

Nereye gitse ağlayan kadınlar olurdu.
Everywhere he went, crying women.

Hurley piyango talihlisiydi, ve iyi talihi nereye gitse yanındaydı.
Hurley is a lottery winner, And good fortune follows him wherever he goes.

Olmaz, nereye gitse bulur onu.
No, she will find him anywhere.

Nereye gitse peşini bırakmıyorlardı.
They followed him wherever he went.

Mackey nereye gitse peşinden gider.
He will follow Mackey anywhere.

Nereye gitse, bela da peşinden gidiyor.
Wherever he goes, danger follows.

Bu yüzden nereye gitse arkadaş ediniyor.
It's why he makes friends wherever he goes.

Nereye gitse sorun çıkarıyor.
He causes trouble wherever he goes.

Yani baksana. Nereye gitse yanında seni götürüyor.
I mean, look. He takes you wherever he goes.

Nereye gitse yanında umut götürüyor.
That sound brings hope wherever it goes.

Tuğamiral Park nereye gitse bu dostumuzdan övgüyle bahsederdi.
Commodore Park spoke highly of this friend wherever he went.

Nereye gitse, ölüm Blackwoodun peşinden geldi.
Death followed him wherever he went.

Bu haspa nereye gitse mutlu mesut yaşar herhâlde.
That Wench will live happy wherever she goes.

Nereye gitse peşinden karışıklığı da sürüklüyor.
Wherever he goes, a mess usually follows.

Sasha nereye gitse kendi evindeymiş gibi davranır.
Sasha always feels at home wherever she goes.

Nereye gitse savaş çığırtkanları onu takip edecek.
And where he goes, the warmongers are sure to follow.

Nereye gitse savaş çığırtkanları onu takip edecek.
And where he goes, the war mongers are sure to follow.

Nereye gitse sevgi dolu bir kalabalık sıkıştırır onu.
Wherever he goes, he's smothered by an adoring mob.

Nereye gitse, keder ve çaresizlik ile karşılaşmakta.
Wherever he goes, he's greeted with sorrow and despair.

Nereye gitse insanlar onu görmek için akın ediyor, Thomas.
Everywhere he goes, Thomas, they flock to see him.

Nereye gitse, keder ve çaresizlik ile karşılaşmakta.
Wherever he goes, he is greeted with sorrow and despair.

Nereye gitse yanındayım Nereye gitse yanındayım.
Wherever he goes, I follow. Wherever he goes, I follow.

Nereye gitse takip eden aptal bir çocukluk arkadaşıyım. Hayır.
Just a childhood friend dumb enough to follow him anywhere. No.

Nereye gitse orada bir kadına asılma fırsatını hiç kaçırmaz!
Wherever he goes, he never misses an occasion to cruise women!

Nereye gitse, Maluku Adalarından Hintli dostu da… onunla geliyormuş. Altın!
From the Maluku Islands follows. Gold! Wherever he goes, his Indian fellow!

Nereye gitse herkes saygıyla eğilip bir şişe çok özel şarap ikram ediyor.
Wherever he goes, everyone bends over backwards and brings out that extra-special bottle of wine.