NEREYE GITSEK ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• wherever we go
• everywhere we go
• where shall we go
• wherever we went

Nereye gitsek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Nereye gitsek.
Wherever we go.

Truman! Nereye gitsek?
Where shall we go? Truman!

Nereye gitsek senle.
Anywhere we go.

Sadece otomatik nereye gitsek sistemi bozulmuş.
Just the automatic where-we're-going system is cocked up.

Nereye gitsek aynı.
Everywhere we go.

Truman, nereye gidiyoruz? Nereye gitsek?
Truman, where are we going? where shall we go?

Nereye gitsek? Truman!
Where shall we go? Truman!

Gérard ile nereye gitsek, arkamızdan fısıldıyorlardı.
When Gérard and I went anywhere, people would whisper about us.

Nereye gitsek aynı.
It's the same wherever we go.

Tüm hafta boyunca, nereye gitsek, insanlar bizden su isteyip durdu.
All week long, everywhere we go, people have been asking us for water.

Nereye gitsek işi çözüyoruz.
Wherever we go, a jeuj follows.

Sanki, nereye gitsek oradaymış gibi!
It's like, wherever we go, she's there!

Nereye gitsek Cassie orada.
Everywhere we go, Cassie is there.

Yani nereye gitsek, insanlar gözlerini bize dikiyor.
Everywhere we go, people stare at us… so mean.

Nereye gitsek aynı hikâye.
Everywhere we go, it's the same story.

Nereye gitsek, aynı olacak.
It's gonna be the same wherever we go.

Nereye gitsek hemen arkadaş buluyorsun.
You make friends wherever we go.

Nereye gitsek, Marcie, beni utandırıyorsun.
Everywhere we go, Marcie, you embarrass me.

Nereye gitsek siz ikiniz hemen kavgaya tutuşuyordunuz.
Wherever we went, you kids fought.

Nereye gitsek seninle hava atmaya bayılıyordum.
Wherever we went, I just loved to show you off.

Nereye gitsek nefret edilip lanetleniyorduk.
We were hated and cursed wherever we went.

Nereye gitsek insanlar birbirlerine saldırıyorlar.
Wherever we go, people are attacking each other.

Nereye gitsek aynı hikâye. Sadece farklı insanlar.
No matter where we go, it's the same story just different people.

Nereye gitsek Babamın dediği gibi, yabancıyız.
Just like my dad said, we are the outsiders. Wherever we go.

Nereye gitsek Babamın dediği gibi, yabancıyız.
We are the outsiders. Wherever we go, Just like my dad said.

Nereye gitsek? Truman, nereye gidiyoruz?
Truman, where are we going? where shall we go?.

Nereye gitsek Haitiye gidip gitmediğimizi soruyor!
Everywhere we go, he asks me if we're going to Haiti!

Nereye gitsek sana dil dersi veren dost canlısı bir sekreter buluyorsun.
Everywhere we go you find some secretary who gives language lessons.

Nereye gitsek ortaya çıkıyorlar ve bundan nasıl kurtulacağımızı bilmiyoruz.
They appear wherever we go and we have no idea how to get rid of them.

Nereye gitsek çocuklar otobüsün etrafını sarıyordu ellerini sallayıp bağırıyorlardı.
Everywhere we went, the kids were running beside the bus… and waving and hollering.