Ağaçtan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Aynı ağaçtan ama.
Ağaçtan yapılmış uzaylılar!
Ben de o ağaçtan yedim.
Ağaçtan kurdeleleri ya o aldıysa?
Botlar da ağaçtan sarkıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
ağaç evi
zeytin ağacımeşe ağacıher ağacınağaç kabuğu
şu ağacıağaç dalı
soy ağacıağaç türleri
ağaç gövdesi
Daha
Fiillerle kullanım
Düşünceler de kimi zaman olgunlaşmadan düşer ağaçtan.
Sarı, ağaçtan ayrılırken.
Köy evleri taş ve ağaçtan yapılmış.
Bir ağ bu ağaçtan onun kafasına düşecek!
Zaten düşmüş olanı değil, ağaçtan iğneleri alın.
Şu bitanesi ağaçtan düşmüşe benziyor.
Onlar için sırada beklemiyorsun, zaten ağaçtan düşüyorlar.
Yahudiler için ağaçtan daha beter bir şey yoktur.
Bir Japon atasözünün dediği gibi;'' Maymun da ağaçtan düşer!”.
Hemen topladım, ağaçtan toplar gibi.
Beast-kitten Kuta, lemur onu yakaladığı zaman ağaçtan düştü.
Ağaç ve zihinsel ağaçtan% 50 daha hafif.
Dalın ağaçtan Noel Arifesinin erken saatlerinde kesilmesi gerekir.
Mayıs Hıdrelleze kadar ağaçtan toplama işi devam eder.
Merlini o ağaçtan kurtaracağım sonra hep birlikte Karanlık Olanın icabına bakarız.
Tüm gördüğüm topraktan, ağaçtan ve taştan yapılmış barikatlar!
Sen madem ki benim ağaçtan düşeceğimi bildin; öleceğim zamanı da bilirsin.
Yani iyiliğin ve kötülüğün bilgisini barındıran ağaçtan yemesini yasaklamıştı.
Elma her zaman ağaçtan uzağa düşmüyor.
Yani iyiliğin ve kötülüğün bilgisini barındıran ağaçtan yemesini yasaklamıştı.
Dik insanlar'' ağaçtan aletlerle avlandılar mı?
Birkaç koala yumruklamak zorunda kaldım. Normalde ağaçtan düşüp benimle dövüşmeye çalışırlardı.
Evde çocuklarımla ağaçtan modeller yapıyorum, randevularıma da zamanında geliyorum.
Eğer onları rahatsız ederseniz, ağaçtan yaklaşık 15 metre uzağa uçabilirler.