Bir felaket Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu bir felaket.
Ne çeşit bir felaket?
Bu bir felaket.
Aman tanrım, bu bir felaket!
Tam bir felaket.
Combinations with other parts of speech
Gonzalez için bu bir felaket.
Evin bir felaket.
Bir felaket olabilirdi.
Önlük bir felaket:.
Bu bir felaket değil.
İşte bu tam bir felaket olur.
Bu bir felaket planı.
Yanlış varsa, bir felaket….
Evet, bir felaket bu.
Martynin çamaşırları bir felaket.
Ama bu bir felaket.
Bir felaket Hiç yolu yok!
Her seferinde bir felaket oluyor.
Bu bir felaket olabilir.
Durumu tam bir felaket.
Nasıl bir felaket olacağının farkında değil misin?
Katarda yaşananlar tam bir felaket.
Koleksiyonuna bir felaket daha ekledi.
Ve‘ evet… Olamaz… Bu gerçekten bir felaket.
Bu bir felaket. Neden bowlinge gitmiyoruz?
Düşmanın gücünü küçümsemek büyük bir felaket.
Kas kaybetmişim zorlanıyorum. Bu bir felaket.
Ekonomik olarak popülizm ise büyük bir felaket.
Eğer Koca Bertha yanlış ellere düşerse, bu bir felaket olur.
Eğer demiryollarını zorla almaya kalkışırsanız, bu bir felaket olacaktır.