Bir genç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir genç.
İyi bir genç.
Bir genç daha kurbanı oldu.
O iyi bir genç.
Bir genç, bir astronot ve bir öğretmen.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
genç adam
genç kadınlar
genç kızlar
genç yaşta
genç bir kadının
genç erkekler
genç kadının
genç bir adamın
genç insanlar
genç bayanın
Daha
Sanatçının Bir Genç Adam Olar….
Siddhartha büyüyüp güçlü ve yakışıklı bir genç olmuş.
Ben bir genç kızım.
Kapı açıldı ve içeri yirmili yaşlarda bir genç girdi.
Hamile bir genç kızın var.
Bu kadar açık konuştuğun için sağ ol, Peter.Çok kibar bir genç.
Kayıp bir genç. 68de kaybolmuş.
Bozuk bir kamyon, dağınık bir genç, şiddetli kekeleme.
Böyle bir genç girişimci, titiz ve.
Gazete ilanınızda'' Zeki ve öğrenmeye istekli bir genç.'' demiştiniz.
Yani onun bir genç olduğunu söylüyorsun?
Bir genç sessizce gece yarısından sonra eve gidip olabilir.
Santiago:‘ Hergün bir genç savaşçı doğar!
Bir genç olarak bir çocuğa araba çarptığına şahit oldum.
Uyuşturucu kullanmış bir genç, uçabileceğini zannederek binadan aşağıya atladı.
Bir genç, yatak odasını yetişkinlerden farklı bir manzaraya sahiptir.
Karavanı olan beyaz bir genç yağmurda levyeyle saldırmış.
Depresif bir genç ipucuna yardım etmek 1: Sosyal bağlantıyı teşvik etmek.
Richard adındaki Amerikalı bir genç, bir maceraya için Taylanda gelir.
Şikayetsiz bir genç 13-14 yaşlarında doktora gitmelidir.
Filmin başlangıç sahnesinde günümüzde bir genç kız mezarlıktaki bir yazar anısına yapılmış anıta yaklaşır.
Büyüyen bir genç, annesiyle bir arkadaş olarak iletişim kuramaz.
Bizim zamanımızda, bir genç kur yapmak için sokağın ortasında dikilmezdi.
Kırılgan bir genç kadın olan Chloé, psikanalisti Paule âşık olur.
Bu sabah siyahi bir genç buradan birkaç sokak ötede ölü bulundu.