Bir izi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her birinin bir izi kalmıştır.
İzotop 454ün radyoaktif bir izi var.
Hepimizde bir izi vardır mutlaka.
Her elmasın farklı bir izi vardır.
Benzer bir izi, Isabellein arabasında da bulduk.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
parmak izinasıl izinlastik izleriözel izinyanık izleriyıllık izinkısmi parmak iziparmak izi sensörü
maksimum izin verilen
ekolojik ayak izi
Daha
Henrynin hiç bir izi yok.
Sürü beni yalnız bulmak için kovalıyor Hastalığın bir izi.
Ama her bebeğin genetik bir izi var.
Hikaye, duvarda bir izi de saklıyor olabilir.
Bu sadece bu bedenin bir izi.
Böyle bir izi, bildiğim tek bir nakliye gemisi bırakır.
Ama talyumun en ufak bir izine rastlanmadı.
Bir izi kapatmak genellikle başka bir iz oluşturur.
Merdivenlerde ve üst katta bir izine rastlayamadık.
Anıları bende var. Portia Lini o yapan her şey ve onlara bununla ulaşabilirsem bilgisayar,benzer bir izi tanıyacaktır.
Eğer orada o virüsün bir izi varsa onu buluruz.
Bu iz, modern bir insanın tipik bir izidir.
Kurtarıcılar gelip arkadaşlarının öldüğünügördüğünde beyinlerini götlerinde taşımayıp bariz bir izi sürmeyi becerebilirlerse silah zulasını bulacaklar, sonra da o eve gidip o kadına saldıracaklar.
Günlük kapsamlı bir kara ve deniz araştırması yapıldı ve Valentichin tek bir izi yoktu ya da uçağı bulunamadı.
Tapınağı yozlaşmış rahiplerden arındıracak ve topraklarımızdan Romaya dair her bir izi temizleyecek erdemli bir dalga yaratacağız!
Belediye başkanı, bir iz bırakmadan kasabadan ayrıldı.
Bedeninde bir iz bulup, onu Merlinaya teşhis ettireceklerdi.
Hiç bir iz bulamıyoruz cesetlerde bile.
Kapı tokmağında bir iz yok.
Annemde bir iz ortaya çıktı. Doktorlar ne olduğunu bilmiyor.
Ev arkadaşı olduğuna dair bir iz yok Tony.
Bir iz bırakmış.
Daha önemlisi ne bir iz ne de bir yol göstericimiz var.
Ve o istemedikçe hiç bir iz bulamayacaksınız.
Şimdiye kadar Golddan bir iz yok yani aramamızı ormana kadar genişletmemiz gerekiyor.