Bir ofise Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir ofise ihtiyacım var.
Burası bir ofise benziyor!
Bir ofise yerleşecek.
Çünkü bir ofise girdiğini….
Bir ofise bağlı değilsin.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Hafta da bir ofise gidiyorum.
Bir ofise gidiyormuş gibi giyiniyorum.
Tamam, çocuklar, benim bir ofise gitmem gerek.
Yeni bir ofise gerek yok.
Kendi kapısı olan bir ofise razıyım.
Baban bir ofise ihtiyacı olduğuna karar verdi.
Babasının sahip olduğu terkedilmiş bir ofise.
Sanırım, bir ofise ihtiyacım olacak.
Amaç: Bu odayı tam donanımlı bir ofise dönüştürmek.
Az önce sırf bir ofise girebilmek için biriyle nişanlandın!
Yine de 6. Caddenin iş çıkışını manzaralı bir ofise yeğlerim.
Tamam, gerçekten bir ofise ihtiyacım yoktu.
Sadece bir ofise ya da şantiyeye gidip orada çalışmaktan bahsetmiyorum.
Bin ruble içinde bir ofise nasıl donatılır.
Bir ofise tıkanıp gününü nasıl geçirebiliyorsun şaşıyorum.
Ben sadece bütün gün bir ofise tıkılıp kalmaktan nefret ediyorum da.
Bir ofise dönüştürüldü ve dönüşüm 10 ayda tamamlandı.
Bugün bir ofise koştura koştura gidip iki hayali arkadaşlık şapkası almak zorunda kaldım.
Bana bir öneri yapalim eger bir ofise geliyor ve sen yapilir.
Kankasını aldı ve Nobleın şirketlerinden birine ait olan bir ofise giriyorlar.
Bir ofise alışık değilim. Taşınabilir sallanan yumuşak bir koltuğa alışkınım.
Eşyalarımı güvende tutmak için boş bir ofise ihtiyacım olacak.
Terfiyle birlikte yeni bir ofise geçtim. Bütün gün Bethanynin düzeltilmemiş kaşlarına bakmak zorunda değilim.
Ufak bir ayar ile bambaşka bir ofise dönüşüyor. Dannyyi buraya çekip satış yapışını izleyeceğiz.