Ofise Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bizim ofise gel.
Ofise getir, tamam mı?
Ve adam ofise geldi!
Ofise baskın yaptık bugün.
Harlan ofise geldi mi?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Ofise gidip birini aramam lazım!
Hayır, şu anda ofise gidiyorum.
Ben ofise gidip parayı alacağım.
O yüzden zorla ofise girdiler.
Ben de'' Ofise gelin bakarız'' dedim.
Onu hastaneye götür ardından ofise gel.
Onu ofise götür.
Potus bisiklet kazası geçirdi. Ofise gel.''.
Biraz ofise benziyordu.
Matt, Henrynin babası benimle görüşmek için bugün ofise geldi.
Bristoldeki ofise mi döndün?
Ofise öğle yemeklerin teslim edilme hizmetleri.
Öğleden önce ofise geri dönmeliyim.
Peggy, bu ofise girdin ve gördüğün gibi Don burada değil.
Tahsilatçılar grevdeydi. Primleri ödemek için ofise ben gittim.
Aline ofise geldi ve silahı vardı.
Birimiz başvuru paketi ile gider ve paketi yarın açıldığında Aspendeki ofise götürürüz.
Sonra benim ofise git, hukuk asistanım Sabrinayı bul.
Bir de röportaj için ofise uğramayı ihmal etmesin dediler.
Tyler ofise geliyor, ve ben de Caroline ile okula götürürüm diye düşündüm.
Bir gün adamın biri ofise gelip ateş etmeye başladı.
Nefret ettiğim ofise gitmek için yatağından neden ayrıldığımı tekrar hatırlat.
Ama 3 hafta içinde, ofise dönüştürüyorlar, o yüzden şimdi boş.
Ama canım yarın ofise gitmem gerektiğini sana söyledim sanıyordum.
Ekibin, enkazdan ofise olan parçaları birleştirebilir mi?