Bir tabanca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu bir tabanca.
Havalı ve güzel bir tabanca.
Bir tabanca ve barut.
Evinde bir tabanca var!
Evet, kendisi gerçek bir tabanca!
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Bu bir tabanca değil Bay Helm.
Bu gerçek bir tabanca.
Hepsi bir tabanca ile öldürüldü.
Kimde büyük bir tabanca var?
Bir tabanca 6 mermi alır, 8 değil.
Yıllardır böyle bir tabanca görmemiştim.
Ne tür bir tabanca olduğunu hatırlıyor musunuz?
Zamanı geldiğinde sana bir tabanca verecek.
Bir tabanca satın almışsam ne olmuş yani?
Arabanın içinde bir Tabanca bulunmaktadır.
Bir tabanca mermisi, saatte 1100 kilometreden hızlı ilerler.
Brian Finche dolu bir tabanca verdiğin doğru mu?
Bir tabanca çıkarıyorum. Onu doldurup pencereye gidiyorum.
Başından itibaren bir tabanca ve hırsları şey var ama.
Sizi temin ederim ki, iç çamaşırıma gizlenmiş bir tabanca yok.
Elinde boş bir tabanca ve yüzünde endişeli bir ifade.
Sımsıkı sarıldığın o çantana sığabilecek kadar küçük bir tabanca.
( Cebindeki bir tabanca mı yoksa beni gördüğüne mi sevindin sadece?).
Ölene dek onu dövdüler, kafasını bir tabanca kabzasıyla kırdılar.
Kaçıyor. Elinde bir tabanca ile ölü bir adamın tepesinde dikiliyorsun.
Hodginsin cesedin yanında 22 mm çapında dolu bir tabanca bulduğunu biliyoruz.
Onun yanında bir tabanca yatıyordu ve kafasında bir yara vardı.
Bir tabanca yüzünden bir gemiyi alıkoyamazsınız. Güverteye mürettebat dışında kimse giremez!
O bir makineli tüfek, bir tabanca ve bir av tüfeği ile silahlı edilebilir.
Bu yüzden bir tabanca yaptım, gerçek bir tabanca Japon Prensi vurmak için.