Bir tabutun içinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir tabutun içinde.
Hapisten ancak bir tabutun içinde çıkacak.
Bir tabutun içinde gibi.
En azından benim karım bir tabutun içinde gömüldü.
Bir tabutun içinde geldi.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Ama aslında eve bir tabutun içinde gelmesini umdum.
Bir tabutun içinde yatıyordu.
En azından başı boş yüzen bir tabutun içinde uyanmadık.
Koca bir tabutun içinde sandviç yemişsin Rudy.
Eğer onları alamazsam, geminizi ararım ve gelip sizi buradan alırlar. Bir tabutun içinde.
Böyle bir tabutun içinde….
Evet, ama bu senin ilgi alanındaki bir ceset, bir tabutun içinde değildi.
Bir tabutun içinde diri diri gömüldü adi herif.
Beni bir mezarlığa getirip bayılttılar. Bir tabutun içinde uyandım.
Kendine ait lanet bir tabutun içinde yatıyor olsa daha iyi olmaz mı?
Bir tabutun içinde 7 yıl boyunca tecavüz edildi ve işkence gördü.
New Yorkta bir tabutun içinde canlı olarak gömülmüştüm, 1999un Nisan ayıydı,bir hafta kaldım.
Her şey bilemiyorum bu insanlar büyük uçan bir tabutun içinde olduklarının farkında değiller.
Derrick Storm,'' Fırtına Uyarısı''kitabımda cinayet işlenmeden bir yıl önce cinayet silahını bir tabutun içinde buluyor.
Her gün ne kadar ölüm gördüğümüz umurumda değil doktor Müdür Vance bir tabutun içinde uyandı, bu gerçekten tüyler ürpertici.
Bir tabut içinde canlı gömülü hayatta kalmak nasıl.
Sonra bir tabut içinde, hemen hemen çırılçıplaktım.
Eğer karar ne zaman yerine bir tabut içinde yaşardım.
Balıkçı oğlu bir tabut içinde savaştan eve geldi Kral kahramanca ölümü tanınması 100 altın parçaları gönderdi.
Ben komşumun arabada kocası ile hamile rozbivaetsya hayal ve halen hayatta iken ölür vebundan sonra bir tabut içinde onu görmek ama görünür sadece beyaz bir elbise değil yüzleri.
Eve bir tabut içinde geldi.
Bir tabut içinde canlı gömülü hayatta kalmak nasıl.
Bu yüzden en azından doğmuş olduğunuz bu toprakta bir tabut içinde uyumalısınız.