Bir trene Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ordan bir trene biner.
Nazi altın avcıları kırsal Polonyada bir trene….
Onu bir trene bindir.
Oradaki istasyona gidip bir trene binebiliriz.
Bir trene atla ve git.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
treni kaçırdım
trene binmek
tren durdu
tren geldi
tren kalkmak
treni durdur
tren gecikti
tren çarptı
Daha
Isimlerle kullanım
tren istasyonu
bir sonraki trentren seyahat
tren bileti
tren kazası
tren yolculuğu
tren yolu
tren hattı
giden trentrentren
Daha
Çok güzel bir trene benziyor.
Bir trene yetişmem lazım.
Ve sonra bir trene biniyor.
Bir trene kira sunuyoruz:.
Çünkü bir trene saldıracağız.
Bir trene daha önce atladım mı?
Belki bu günlerde ben de bir trene atlarım.
Bizi bir trene bindirdiler.
O ışık, karşı yönden gelen bir trene ait olabilir.
Bir trene binip bu çılgın kasabadan gitmek.
Belki tüm o parayla bir trene binip San Franciscoya gideriz.
Bir trene atlayıp bir yerlere gitmeliyiz.
Peki ya hareket hâlindeki bir trene sinyal gönderirsek ne olur?
Hadi bir trene atlayıp gidelim hemen şimdi.
Giladan aşağı sürüklenip Yumaya vardı ve bir trene atladı.
Sadece bir trene binip sonsuza kadar gideceğim.
Burada olduğuna kez Boom başka bir trene almak istiyorum gidiyoruz.
Hepsini bir trene koydu ve tonla muhafız kiraladı.
İstanbula vardığımızda bizim olmadığımız bir trene binsen iyi olur.
Zach Provo, bir trene atlayıp Yumadan kaçtı.
Bir trene atlayıp Kanadaya gidecek, hayatını yaşayacaksın.
Belki de yarın bir trene atlayıp ortadan kaybolacaksınız!
Bir trene atlayıp, hemen El Pasoya gitmesini söylemiştim.
Senin kuşağının bir trene zamanında yetişmek için yeterince disiplini yok.
Bir trene bindirildik ve dört gün sonra Sovyetler Birliğindeki Minske vardık.