Bir vaiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir vaiz.
Babam bir vaiz oldu.
Bir vaiz oldum.
Bunları bir vaiz mi yaptı?
Bir vaiz gibi konuştun.
Richard bir vaiz oldu.
Bir vaiz olarak bu onun göreviydi.
Jeremiah Allen adında bir vaiz.
O bir vaiz.
Bu Gantry serserisi bir vaiz.
Neden bir vaiz silah taşır?
Hedefi Joel Osteen gibi ünlü bir vaiz olmak.
Sen iyi bir vaiz değilsin canım.
Ona bu İncili vermiş ve o da o anda bir vaiz olmak istemiş.
Bir vaiz ateş etmeyi nerede öğrenir?
Beni delirmiş bir vaiz olarak görme.
Ama bir vaiz, onlara inanç verebilir!
Senden iyi bir vaiz olurdu.
Bir vaiz değilim ama daha iyisini yapabilirim.
Afedersin ama sanki bir vaiz gibi konuşuyorsun.
Bir vaiz, yayıncı veya eski yazıtlar katibiydiniz….
Yarın Protestan bir vaiz konuşmaya gelecek.
Elinden İncili hiç düşürmüyor. Ve gerçek bir vaiz gibi bağırıyor.
Şehirde bir vaiz var. Çok güçlü bir sihir kullanıyor.
Öğretmeni Grundynin iyi bir vaiz olacağını söylüyor.
Gerçek bir vaiz İncili müzik dans ve Taebo eşliğinde nasıl canlandıracağını bilir.
Kimseye vaaz vermeyi sanmıyorum; Kendimi bir vaiz ya da öğretmen olarak görmüyorum.
Harbiden mi? Ray eski bir vaiz olsa da, Tevratta asla ustalaşamadı.
Avustralya nın kuzeyinde bir vaiz için görev yapmaktadır.
Herman Winsource adında gezgin bir vaiz vardı. Sınır boyunca dolaşırdı.