Daimi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Daimi yüksek basınç.
Sürekli ve daimi bir süreçtir.
Daimi bir tehlike kaynağı.
Sağlıkların daimi olmasını dilerim.
Daimi Müşteri Memnuniyeti.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Benim hayatım daimi bir kabus içinde.
Daimi Lütuf Kardeşliği.
Gece vardiyası da olsa daimi iş.
Bizim daimi işkencecimiz.
Ben sadece ona olmadığı bir şeyin daimi hatırlatıcısıyım.
Daimi acıyla yaşamayı seçmiş.
Efendim, makineler benim daimi ölümcül düşmanımdır.
Daimi aşk ve mutluluk hayaldir.
Kendi ailesi içinde daimi bir gerginlik yarattı.
Bu daimi ve tekrar eden bir süreçtir.
Fakat Fönün kaliteli ve daimi olması amaçlı neler gerekir?
Daimi bir açlık ve salgın hastalık tehdidi vardı.
Adamlarımızın düzenli iğneye, daimi bakıma ihtiyaçları var.
Üzerinde daimi bir tehdit gibi kalacaktır.
Tanıtmak için son saat 69160 daimi tarih türüdür.
Bu konudaki daimi çabaları da sürmektedir.
Belkide Tanrının sevgisi güneş ışığı gibi… daimi ve değişmezdir?
Bu daimi bir süreçtir, sevginin süreci.
Böylece o akşam Simonın daimi olarak sevdiği kızın evine varmıştık.
Daimi korkuyu saymazsak çok fazla şey hissetmiyorum.
Ayrıca hizmetlerimize daimi ve emniyetli girişini de garanti edemeyiz.
Daimi Komite bu Sözleşmenin uygulanmasını izlemekle yükümlü olacaktır.
Bu elbette kusursuz bir kredibilite ve daimi ve kalıcı bir gelir içerir.
Yani, belki de daimi bağlantı birkaç yıl içerisinde karizma bir şey olmayacak.
Daimi Komite, bu Sözleşmenin uygulanmasını gözetim altında tutmaktan sorumlu olacaktır.