Doğduğum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Doğduğum büyüdüğüm mahalle.
Annemdi, terk eden tam da benim doğduğum anda.
Doğduğum yere geri döndük.
Bugün kızımla ben, doğduğum yer olan Rostova hareket ediyoruz.
Doğduğum ülke artık yok.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
burada doğdumsen doğmadandoğduğun gün
doğduğu zaman
güneş doğduğundaben doğdumdoğmamış çocuğunu
doğduğu andan
orada doğdumdoğduğu yerde
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Moskovanın 830 km. uzağındaki doğduğum kasabaya da bir okul yaptırdım.
Doğduğum dünya artık yok.
Herkes doğduğum günü biliyor.
Doğduğum gün hemşirelerin hepsi toplandı.
İlk ben doğduğum için özür dilerim, Anne.
Doğduğum yer buradan çok uzakta.
İçinde doğduğum kültürün özelliklerini taşıyorum.
Doğduğum andan itibaren buna sahipti.
Evlilik dışı doğduğum gerçeğinin üstesinden gelebilir miyiz?
Doğduğum güne geri dönebilir miyim?
Ben doğduğum için mi kaçıp gittin?
Doğduğum köyde, kayaların bir adı vardır.
Onu doğduğum andan itibaren tanıyordum.
Doğduğum ve yaşadığım yer olan Silivriyi seviyorum.
Burada doğduğum ve buraya evim dediğim için bundan durur duyuyorum.
Doğduğum memleketimi de doyduğum şehri de çok seviyorum.
Içinde doğduğum ve ait olduğum işçi sınıfına geri döndüm.
Doğduğum güne lanet ediyorum, seninle uğraşmaktan yoruldum.
Bursa, benim doğduğum ve ilk gençlik yıllarına kadar yaşadığım yer.
Doğduğum toprakları da hiç terketmeyi düşünmedim.
Ben doğduğum da Jillle aynı yaştaydın değil mi?
Doğduğum gün Wichitada yeni ürünler satıyordun sen.
Doğduğum şehre bir vefa borcu olarak geldim.
Doğduğum ülkeden ayrılırken, birkaç şey canımı çok acıttı.
Doğduğum yıl, kış üç sene sürmüş diyorlar Üstat Aemon.