Eksiklik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir boşluk, bir eksiklik.
Bu eksiklik var şimdi günümüzde….
Orada bir eksiklik yok.
Eksiklik'' çok ilginç bir kelime.
Türkiye'de bu eksiklik var.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Bu bir eksiklik, tamamlanması gerekir.
Evet, bu bir eksiklik.
Şimdi bu eksiklik tamamlanmış oldu.
Sözel oyundaki eksiklik.
Hem eksiklik hem de aşırı şeker sağlığa zararlıdır.
Ben hiçbir zaman eksiklik hissetmedim.
Geleneksel bir diğer önemli eksiklik.
Testosteron: Eylem, Eksiklik, İkame, E.
Bu da tamamlanması gereken bir eksiklik.
Aristoteles kadında bir eksiklik olduğunu düşünüyordu.
Bir şeyleri unutmasının sebebi bilinçsel eksiklik.
Böyle bir eksiklik ciddi sağlık riskleri doğurabilir.
Bence Türk müziğindeki eksiklik de burada.
Bir eksiklik mi gördünüz ki Tchibonun bisikletine bakıyorsunuz?
Bununla birlikte içinde derin bir acı ve eksiklik hissetmektedir.
Eksiklik sitenin görünümünü yalnızca zavallı görünümünü olduğunu.
Babanın sorunu, hayal gücünde eksiklik olması.
Tek bir eksiklik, ihracat notlarını toplu olarak desteklememesidir.
Ancak ülkemizde bu konuda büyük bir eksiklik var.
Kitaptaki herhangi bir eksiklik veya hatadan yalnızca ben sorumluyum elbette….
Ay sonunda defterlerdeki küçük bir eksiklik nedir ki?
Aynı zamanda, net bir eksiklik ve hatta ilgili literatürün eksik olması bile var.
Ülkemizde maalesef bu konuda ciddi bir eksiklik vardır.
Ramsett Parkındaki banklarda rahatsız edici bir eksiklik var!
Bunun en önemli nedenlerinden biri ticari istihbarat konusundaki eksiklik olarak tanımlanabilir.