ELBISELER ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Isim
Fiil
φορέματα
elbise
kıyafet
giysi
gelinlik
bir elbise giymişti
giydirme
στολές
üniforma
kostüm
elbise
kıyafet
zırh
giysi
tulum
önlük
ντυμένοι
giydiriyorum
κοστούμια
kostüm
kıyafet
bir elbise
smokin
takım elbise
takım
takımını
giysiyi
takim
φορεματάκια
φουστάνια
φόρεμα
elbise
kıyafet
giysi
gelinlik
bir elbise giymişti
giydirme
φορεμάτων
elbise
kıyafet
giysi
gelinlik
bir elbise giymişti
giydirme

Elbiseler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
İpek elbiseler.
Μεταξωτοί μανδύες.
Elbiseler, Iütfen!
Το φόρεμα, παρακαλώ!
Düğünler, elbiseler.
Γάμοι, φουστάνια.
Elbiseler, koruyucu takımlar.
Στολές, προστατευτικά.
Latin için elbiseler.
Οι στολές για το Λάτιν.
Yazlık elbiseler de artık yok.
Τέλος τα αέρινα φορεματάκια.
Satılık güzel elbiseler.
Ωραίοι μανδύες προς πώλησιν.
Yazlık elbiseler, Ted!
Τα αέρινα φορεματάκια, Τεντ!
Elbiseler çok çok güzel….
Οι στολές είναι πολύ όμορφες και….
Önce gidip kendine yeni elbiseler alacaktı.
Πήγε και αγόρασε καινούργια ενδύματα.
Beyaz elbiseler, hatırladın mı?
Τα λευκά κοστούμια, θυμάσαι;?
Bence Vera Wang çok güzel elbiseler yapıyor.
Η Βίρα Γουάνγκ κάνει πανέμορφα φουστάνια.
Yeni elbiseler için çok paralar harcıyormuş.
Ξόδεψαν χρήματα για νέες στολές.
Onları tutukladığım günden biraz Daha kötü elbiseler.
Λίγο χειρότερα ντυμένοι απ' ότι ήταν όταν τους συνέλαβα.
Şu teneke elbiseler anatomik olarak doğru.
Αυτά τα κοστούμια κασσίτερου είναι ανατομικά σωστά.
Geri okula gitmek: Hiç okula elbiseler geri dönmek.
Εμπρός-Πίσω σε πόλη της Γαλλίας- Επέστρεψαν οι σχολικές στολές.
Elbiseler bu türde bir soğuğa dayanıklı değil.
Οι στολές δεν αντέχουν σε τόσο κρύες θερμοκρασίες.
On elin olsaydı bile elbiseler bok gibi olurdu!
Ακόμη και με δέκα χέρια, τα κοστούμια θα ήταν ένας σωρός σκατά!
Elbiseler, çok iyi satılık elbiseler.
Μανδύες, πολύ καλοί μανδύες προς πώλησιν.
Boynundaki çürük, yırtık elbiseler ve yüzündeki kesik.
Μελανιές στο σβέρκο, σχισμένα ρούχα κι ένα κόψιμο στο πρόσωπο.
O çılgın elbiseler çok renkli tabiatının belirtisidir.
Αυτοί οι τρελοί μανδύες είναι το έμβλημα της πολύχρωμης φύσης σου.
O gece üç melek geldi lşık saçan beyaz elbiseler içinde.
Και τρεις άγγελοι ήρθαν εκείνη τη νύχτα… Ντυμένοι στα κατάλευκα.
Makyaj ve taşlı elbiseler ile çok tatlı oluyorlar. Değil mi?
Είναι πολύ γλυκά με το μακιγιάζ και τα κιτσάτα φορεματάκια.
Elbiseler, para, mücevherler ve kürkler umurumda değil.
Δεν μ' ενδιαφέρουν τα ρούχα, τα λεφτά και τα κοσμήματα κι οι γούνες.
Sıcaktan korunmak için açık renkli elbiseler giyiyoruz.
Φορούν φαρδιά ανοιχτόχρωμα ενδύματα, για να προστατεύονται από τη ζέστη.
Bu bayan bize elbiseler, ayakkabılar, şapkalar ve bu yüzüğü getirdi.
Η Ατζουμά μου έφερε ρούχα, παπούτσια, καπέλο, και δακτυλίδι.
Parlak renkler giyiyorlar, pembe ve mavi, Doğulu elbiseler gibi.''.
Φορούν φωτεινά χρώματα, ροζ και γαλάζιο, σαν τα ανατολίτικα ενδύματα.".
Sana hep daha güzel elbiseler giy diyorum, ama beni hiç dinlemiyorsun.
Πάντα σου λέω να φοράς καλύτερα ρούχα αλλά ποτέ δεν μ'ακούς.
Sevgili ablana anlatmadığım şey onları o elbiseler konusunda uyarmamdı.
Αυτό που δεν είπα στην αγαπητή αδερφή σου… είναι ότι τους προειδοποίησα, γι' αυτές τις στολές.
Sonuçlar: 29, Zaman: 0.0844

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan