Elbiseyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Elbiseyi giy.''.
Üstündeki elbiseyi sevdim.
Elbiseyi tanıdın mı?
Gurmeet, elbiseyi getir.
Elbiseyi beğendin demek?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
güzel elbisekırmızı elbisesiyah elbiseaynı elbiseyibeyaz bir elbiseyeni elbiselerkırmızı bir elbisesiyah bir elbisebeyaz elbisemavi bir elbise
Daha
Fiillerle kullanım
Ve… Şimdi şu elbiseyi alabilir miyim?
Elbiseyi nereden bulacağım?
Bu bulut mavisi elbiseyi nereden bulabilirim acaba?
Elbiseyi o tutacak.
Kate Middleton düğünde neden bu elbiseyi giydi?
Kim elbiseyi bıraktı?
Elbiseyi geri verelim.
Böceğin ayakları, elbiseyi parçalar diye korktu.
O elbiseyi hep giymiyorum.
Biz alışığız, bu elbiseyi de çok uygun bulacaklar.
O elbiseyi hala saklarım.
Basın memuru otelde elbiseyi denemen için seni bekliyor.
Elbiseyi sonuna kadar tutan kişi.
Anne, elbiseyi almışsın!
Elbiseyi kabul etmemişsin diye duydum.
Hangi elbiseyi giyiyorsun?
Elbiseyi yaparım ve çok da güzel olacak.
Güzelim elbiseyi berbat edeceksin.
O elbiseyi sana verebilecek kızı tanıyorum sanırım.
O kirli elbiseyi çıkarmanız lazım.
Bu elbiseyi, çok hoşmuş, Vougeda görmüştüm.
Çalılar elbiseyi parçalar ve çamur yer yer çok derindir.
Şu elbiseyi çıkarmam lazım.
Niçin? Çünkü elbiseyi ve arabayı gördü, durumdan nasıl yararlanabileceğini düşünüyor.