Elbiseyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Elbiseyle başka birisi.
Ve maketsiz maksi elbiseyle işin bitti!
Bu elbiseyle mi ilgili?
Eşinin dolapları bir sürü güzel elbiseyle dolu.
Elbiseyle ilgilenirim ben.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
güzel elbisekırmızı elbisesiyah elbiseaynı elbiseyibeyaz bir elbiseyeni elbiselerkırmızı bir elbisesiyah bir elbisebeyaz elbisemavi bir elbise
Daha
Fiillerle kullanım
Bir mağazaya girip bedenime göre elbiseyle topuklu mu bakacağım?
Ve o elbiseyle, arabayla!
Bir saç fırçası, bir el çantası, ve iki farklı elbiseyle geliyor.
O elbiseyle çok çalıştım.
İtiraf etmeliyim, Rosario, bu elbiseyle ortalığı yakıyorsun.
Bu elbiseyle hoş göründü bana.
Tek beğendiğim şey takıları ancak o da bu elbiseyle değil.
Ama bu elbiseyle daha da güzelsin.
Parayı ihtiyardan çalmaya çalıştım ama peruk ve elbiseyle onunla yan yana yatağa girdim.
Elbiseyle ilgili hiçbir sorun yok.
Birkaç dil bilen ve elbiseyle senden daha güzel olan biri.
Elbiseyle ne istiyorlarsa yapsınlar.
Eminim giydiğin o mavi elbiseyle anlaşmayı bağlarsın diye düşünmüştür.
Elbiseyle ilgili bir şey farkettin mi?
Bayan Leefolt dört haftadır o elbiseyle uğraşıyor. Sonuç bu mudur yani?
Bu elbiseyle çok güzel gözüküyorsun, Troy.
Seni o elbiseyle görmek istiyorum.
Bu elbiseyle yanıyor gibi görünüyorsunuz.
Hayır, Lenayı o elbiseyle tek başına çekmek istiyorum. Buraya bak sevgilim.
O elbiseyle hâlâ çok zarifsin.
Victoria Beckham elbiseyle bence partilerdeki en güzel şıklığa sahip.
Bu elbiseyle harika görünüyorsun, Sonia!
Bu elbiseyle hava atamadım. Slow dans yapamadım.
Bu elbiseyle bazı tuhaf şeyler yaptım, ama bu ilk olacak.
O mavi elbiseyle partiye geldiğinde başka bir seçeneğim kalmamıştı.