Kökleriyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kökleriyle birlikte.
Bir insan cildinin hemenhemen her kısmı saç ve saç kökleriyle kaplıdır.
Kökleriyle kemiğe demir atıyor.
Şu anda Hank Standing Bear, dönüp kendi kökleriyle bağlantı kurmakla biraz meşgul.
Kökleriyle bayağı birşey yapabiliyorsun, biliyor muydun?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Yıl boyunca Fransa ormanlarında yalnız başına yürüyen bu kız kuşlarla, kurbağalarla,balıklarla ve bitki kökleriyle beslenmiştir.
Saç kökleriyle başla, DNA bulabilecek misin bakalım?
Bu kanalın içinden kollara gitmek üzere çıkan sinir kökleriyle birlikte omurilik geçer. back to top.
İnsanın kökleriyle bağını kopartmaması her daim hayırlıdır.
Ormanın derinliklerinde hayvanların büyüttüğü yetim bir çocuk,tehlikeli bir düşmanla ve kendi insan kökleriyle yüzleşerek bir kahramana dönüşür.
Sanırım Layla kökleriyle bağlantı kurmaya çalışıyormuş.
İki savaş arası İtalya ve Almanyasının klasik faşist rejimleriyle kıyaslandığında, Türkiye rejiminin( İslamcı)sivil kökleriyle daha sıkıntılı bir ilişkisi vardı( Erdoğan hükümeti ilk yıllarında İslamcılığı aleni biçimde inkar etmişti).
Ve bitkiler kökleriyle balıkların kirli suyunu filtreler.
E kadar uzanan kökleriyle Willis Towers Watson, 140den fazla ülkede 40.000 çalışana sahiptir.
Daha önce ailesinin kökleriyle hiç bu kadar ihtiraslı bir şekilde ilgilenirken görmemiştim onu, ama o sandıkta ilginç bir şeyler bulmuştu.
Ve bitkiler kökleriyle balıkların kirli suyunu filtreler, ve sonra bu balık tankına geri gider.
E kadar uzanan kökleriyle Delta Dental, Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük ve en eski diş sigortası planı idarecisidir.
Yurtdışında yaşayan Arnavutlar, çocuklarının kökleriyle olan bağlantılarını kaybettikleri yönündeki endişelerini dile getirerek uzun zamandır böyle bir girişim için talepte bulunuyorlardı.
İnceledim ve kökünde 2 tip virüs olduğunu ortaya çıkardım.
Bizim köklerimiz bu kasabaya dayanıyor, Wade, seninkiler değil.
Eğer bunlar bitki kökleriyse, dışarı ulaşmamıza çok az kaldı.
En azından köklerin, arkadaşların, bir hayatın var.
Annem köklerimi görmemi istemişti.
Naneden ve ağaç kökünden yağıImış güçIü bir ilaçtır dostum.
İhaneti kökünden kurutmalıyım ki ülkenin huzurunu muhafaza edebileyim.
Serviler köklerinden labirent gibi çıkıntılar ve kuleler oluşturarak bunun oluşmasını teşvik ediyor.
Yeterince büyüyünce köklerimi ortaya çıkarmak için harekete geçtim.
İkinci uzman kategorisi, köklerin Roma mitlerinde gizlendiğine inanmaktadır.
Köklere gelince, bir ve iki olabilir.