Marcus Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Marcus, merhaba.
Başkent Emniyeti, Marcus Baptiste ile ilgili.
Marcus, tatlım.
Yanılmıyorsam sadece Neiman Marcus kartını alabileceğini söylemiştim.
Marcus değil miydi ya.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Hayır ama asistanı Marcus Segundo ile kötü bir olay yaşamıştı.
Marcus… Yardım et ona.
Bak Marcus, ne diyor?
Marcus, özür dilerim.
Arama Marcus Messnerden.
Marcus her şeyi anlattı.
Bir dakika. Marcus ve Karla ortak mıydılar?
Marcus Furius Camillus.
Ben yakalanınca Marcus paraların nereden geldiğini öğrendi.
Marcus, konumunu söyle adamım.
Terminatör Marcus Miller, şans getiren mor çoraplarını giymiş.
Marcus dışarı çıktığınızı söyledi.
O Cassius Longinus ve Marcus Brutus tarafından 15 Mart 44 tarihinde öldürüldü.
Marcus dostum sonuna kadar haklı.
Ben konferansa destek Marcus Prior ve Michele Epstein teşekkür etmek istiyorum.
Marcus, bu geçerli bir endişe.
Ve Marcus. Ve Lyceus, kardeşin.
Marcus hakkında her şeyi biliyorum ve o da benimkileri biliyor.
Ve Marcus en büyük tehditti.
Marcus UCLA hukuktan dört ay önce mezun olmuş.
Abbot Marcus çok iyi bir insandı.
Marcus kapıdan geliyor, o oturma odasına bakar ve onu görür.
Hükümet, Marcus Chapline yardım etmek için parmağını kıpırdatmayacak.
Marcus Füreder ilk olarak 1990ların ortalarında gece kulübünde bir DJ olarak göründü.
Belki Marcus senin ortağındı ve onu sen içeri aldın ve bize söylemeyi unuttun.