Onun ağabeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben onun ağabeyiyim.
Ne yazık ki geysin ve onun ağabeyisin.
Ben de onun ağabeyiyim.
Onun ağabeyini bulamadım.
Ama ben onun ağabeyiyim.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
ben onunonun babası
onun adını
onun hayatını
sen onaonun annesi
onun yüzünü
biz onaona ben
onun yerini
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona söyle
ona ver
ona dedim
ona dokunma
ona bak
ona ne yaptın
ona güvenmiyorum
ona inandım
ona sor
Daha
Eğer bu bir aldatılma olayı değilse, belki onun ağabeyidir.
Ben, onun ağabeyiyim.
Sen, onun ağabeyisin.
Rebekah şu anda Klausa kızgın olabilir amasonuçta Klaus onun ağabeyi.
Bu, onun ağabeyi değil.
Fakat Kral Renly, karısı Margeary ve onun ağabeyi Loras Tyrellin başka planları vardır.
Ben onun ağabeyiyim. Gizli utanç kaynağı, kaşımakla geçmeyen kaşıntısı.
Evet, Tom onun ağabeyiydi.
Aslında ağabeyi onu hamile bıraktı, ama tabii ki… o sırada onun ağabeyi olduğunu bilmiyordu.
Sen… onun ağabeyi misin?
Giysisine, görünümüne iltifat etti. Hatta benim onun ağabeyi olduğumu sanmış gibi yaptı.
Kim o? Onun ağabeyi, Majesteleri.
Kendimi bir bakıma onun ağabeyi olarak görüyordum.
Bak, onun ağabeyim olduğunu biliyorum, onu sevmem gerektiğini de biliyorum, ama bir şey var ki, onda güvenemediğim bir şeyler var işte.
Ben Billy ile ve onun ağabeyi Tommy ile takılırdım.
Sonuçta sen onun ağabeyisin. Ve şimdi onu buradan kurtaracağın konusunda sana güveniyor, tamam mı?
Herif onun ağabeyi, başka ne yapabilirdim?
Everettin onun ağabeyi olmak istemesinden önceydi.
Buradaki işi ona ağabeyi bulmuş.
Soygunu ona ağabeyi yaptırdı.
Yüzünü göster ona, ağabeyi.
Biz ona ağabeyi Arifin adını verdik.
Diğer beş kardeş de onun ağabeyleri olduğunu bilmiyorlardı.