ONUNLA GÖRÜŞMEYI ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

Onunla görüşmeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Onunla görüşmeyi bıraktım.
Bu yüzden onunla görüşmeyi bıraktın.
Γι' αυτό σταμάτησες να τον βλέπεις.
Onunla görüşmeyi reddetti.
Αρνήθηκε να τον δει.
Pragda bir gün onunla görüşmeyi umduğumu söyle.
Πες του ότι ελπίζω να τον δω στην Πράγα.
Onunla görüşmeyi aylar önce bıraktım.
Και σταμάτησα να τον βλέπω πριν μήνες.
Değil. Fakat çok ama çok kısa bir sürede onunla görüşmeyi planlıyorum.
Αλλά σκοπεύω να την δω πολύ σύντομα.
Onunla görüşmeyi kesmeni istiyorum.
Θέλω να σταματήσεις να τον βλέπεις.
Bu evin çatısı altında yaşamaya devam etmek istiyorsan, onunla görüşmeyi keseceksin.
Εάν θές να μένεις στο σπίτι μου θα σταματήσεις να τον βλέπεις.
Onunla görüşmeyi gerçekten çok isterim patron.
Θα ήθελα πραγματικά να την ανακρίνω εγώ, αφεντικό.
Ama ne zaman onunla görüşmeyi kestiğini anlamıştım.
Αν και κατάλαβα ποια μέρα σταμάτησε να τον βλέπει.
Birkaç kez onunla görüşmeyi denedim, ama o istemedi.
Προσπάθησα να τη συναντήσω πολλές φορές αλλά αρνήθηκε.
İnsanların onunla görüşmeyi bırakmasını İhtiyar hiç istemez.
Ο γέρος δε θέλει να εμποδίζουμε τον κόσμο να τον βλέπει.
Kendisi tatile çıkmadan evvel onunla görüşmemin hiçbir yolu yok mu acaba?
Δεν γίνεται να τον δω…- Πριν πάει διακοπές;?
Yoo Young Jaeyi onunla görüşmesi için buraya getir.
Γιατί δεν βάζουμε τον Γιουν Γιονγκ Τζε να τον δει;
Onunla görüşmemi istiyor.
Onunla görüşmen gerekecek.
Θα πρέπει να τον δεις.
O görüşmeyi ilk kez öldüğü günün sabahında, saat üçte dinledim.
Άκουσα εκείνη τη συνέντευξη για πρώτη φορά στις τρεις τα ξημερώματα,την ημέρα που πέθανε.
Onunla görüşmeni istemiyorum.
Δεν θέλω να τον ξαναδείς.
Yani onunla görüşmeliyim.
Bunu yasaklıyorum, Mila. Onunla görüşmeni ve ona benden bahsetmeni yasaklıyorum.
Σου απαγορεύω να πας να τον δεις… και να του μιλήσεις για μένα..
Onunla görüşmemi ister misin?
Θέλεις να του μιλήσω εγώ;?.
Ama bu onunla görüşmenin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.
Αυτό δεν σημαίνει ότι είναι λάθος να τον συναντήσεις.
İşte o görüşmeyi St. Petersburgda gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Μου μίλησαν για μια τέτοια περίπτωση στην Αγία Πετρούπολη.
Bir arkadaşım benden o görüşmeyi yapıp talimatları okumamı istedi.
Ένας φίλος μου ζήτησε να κάνω ένα τηλε- φώνημα, να διαβάσω μια σειρά οδηγιών.
Artık onunla görüşmeni istemiyorum.
Δεν θέλω να τον ξαναδείς.
Ve artık onunla görüşmemi istemiyorsan söyle ve anında bitsin.
Αν θες να σταματήσω να την βλέπω…-… πες το και τελείωσε.
Ev hakkında onunla görüşmeliyiz.
Πρέπει να τον δούμε για το σπίτι.
Dinleyin, onunla görüşmeliyiz.
Ακούστε, πρέπει να τον δούμε.
Bay Poirot hemen onunla görüşmenizi istiyor.
Κε Μακουίν, ο κ. Πουαρό θα ήθελε να σας δει.
Avukatları fazlasıyla acımasızdı ama onlarla görüşmeyi reddettim.
Οι δικηγόροι τους ήταν αμείλικτοι, αλλά αρνήθηκα να τους συναντήσω.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0417

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan