Rozet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şu rozet.
Jack Rozet ve silahlar dedim.
Hangi rozet?
Rozet numarası LV1732.
Etli yapraklar bir rozet oluşturur.
Combinations with other parts of speech
Rozet için teşekkür ederim.
Ben de senin rozet numaranı rica ediyorum.
Rozet numaranızı söyleyin.- Lütfen şunu.
Arabada bu kadar rozet ne arıyor?
Bu rozet meyve olabilir.
Rich almadan önce kimin rozet taktığını bulabiliriz.
Rozet. Onu nerede gördüğümü hatırladım.
Tam ismine ve rozet numarana ihtiyacım olacak.
Rozet kazanmak için 3 gününüz var!
Dedektif McCreedy rozet numarası 15A. 480 sinyali var.
Rozet kazanmak için sadece bir gecemiz var.
Merhaba. Bir tane Wolves bileti ve iki tane de rozet alabilir miyim?
Hayır, rozet, o bir hemşire.
Hatta Buster öğretmen kılığındaki bir gizli polisten rozet bile aldı.
Bunlar rozet degil, sakinlestirici dartlar.
Rozet takıyor olmak dünyadaki en güvenli iş değil.
Altın rozet aldın ve taktın da onu.
Rozet takacaksan eğer, beraberinde gelen sorumluluğu da almalısın, hah?
Çok fazla rozet yok, o yüzden zarflara rozet koymak yok.
Fakat rozet kazanmak zorunda olan o.
Bana rozet numaranızı ve kartınızı verdi.
Granger, rozet, sihirli değnek değildir tamam mı?
Kylie, biraz daha rozet dağıtmak için yardım edebilir misin?
Bir silah ve rozet verdiler. Bizden Süpermen gibi davranmamızı bekliyorlar.
Ne zaman bir Federal rozet görsem, bunun vergi kaçakçılığıyla ilgili olmadığını bilirim.