Sendikadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Adam sendikadan.
Sendikadan biri.
Limandaki sendikadan biri.
Sendikadan bile değil!
Benim ondan nefret ettiğim kadar Conway de sendikadan nefret ediyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Onlar Sendikadan mıydı?
Burada birçok şeyden sorumlu olduğunu görüyorum, sendikadan bile.
Sen! Sendikadan ayrıldın mı?- Hayır.
Clairei balo salonuna almıyormuş çünkü çalışanları sendikadan.
Bu velet sendikadan. Biliyorsunuz, değil mi?
Saldırıdan hemen önce Bay Hayesi sendikadan biriyle görmüştüm.
Sendikadan senin için bir mesajımız var!
Yönetim kurulundan, polisten veya sendikadan gelmiyorsanız kim olduğunuz umurumda değil.
Sendikadan sana bir mesajımız var!
Her kim bunu dinliyorsa, ben Norma Rae Webster ve her akşam, sendikadan Henry Willis ile konuşuyorum.
Mutlaka sendikadan istifa etmeniz gerekiyor.
Bakan Laridon, Senatör Rasenberg, Kraliyet Sarayından Ostmeyer, Sendikadan Berkovitch, General Roose, Millî Bankadan Vrelust.
Fakat ne Partiden, sendikadan anlıyor ne de sosyalizm ya da komünizmi tanıyordum.
Gösteriyi düzenleyen dört sendikadan biri olan Öğretmenler Sendikası başkan yardımcısı Aurel Cornea,'' Yetkililer yine bizi sokağa döktüler; bunun bugün, Dünya Ahlaklı Çalışma Gününde olmasını istemezdik, zira şu anda ahlaksız çalışmayı kutluyoruz.'' dedi.
Diğer üç sendikadan gelen nakit parayla ilgiliydi.
Fakat sendikalar eylemleri önümüzdeki günlerde de sürdürmeyi planlıyor.
Sendikalar greve girmişti, şansı yaver gitmiyordu.
Sendikalı oldukları için kovuldular.
Sendikaların burada yapacağı çok şey var.
Sendikanın bazen kullandığı özel bir kumarhane var.
Sendikayı izleyecekler, bizi değil.
Şimdi sendikanız var.
Uluslararası Sendika Şirketinde çalışıyorum ve seni korumak için buradayım.
Sendikanın bu kameralarla bağlantısı var, değil mi?
Sen de sendikaya başvuracak mısın?