Tüm yaşamın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tüm yaşamın buna bağlı.
Alexei Tolstoy, tüm yaşamın biyografisi.
Tüm yaşamın bir oyun olmalıdır.”.
Sen gençsin, daha önünde tüm yaşamın var.
Onlar tüm yaşamın kaynağı.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
günlük yaşamınsonsuz yaşamyeni bir yaşamcinsel yaşamvahşi yaşamnormal bir yaşamkişisel yaşaminsan yaşamınıngerçek yaşammodern yaşamın
Daha
Tarihin başlangıcından önce, Mısır tüm yaşamın doğduğu yerdi.
Tüm yaşamın ışıktan olduğunu hatırlayın.
DNAnın galaksideki tüm yaşamın dili olduğunu.
Tüm yaşamın Yaratıcısından gelir.
Hani derler ya öldüğün zaman tüm yaşamın gözlerinin önünden geçermiş?
Tüm yaşamın canlı Birliğini yeniden keşfedeceksiniz.
Şu anda okyanusların dünyadaki tüm yaşamın temelini oluşturduğunu biliyoruz.
Tüm yaşamın canlı Birliğini yeniden keşfedeceksiniz.
Herhangi bir şüpheninötesinde bildiğimiz bir şey varsa, tüm yaşamın evrimsel bir süreç olduğudur.
Gezegenimizdeki tüm yaşamın başladığı yer burası zaten.
Fakat karbonun bizim içinbundan daha değerli olan halleri de vardır çünkü karbon Dünyadaki tüm yaşamın temelidir.
Tüm yaşamın içsel değerini onurlandıran bir medeniyet yaratalım.
Teknoloji gezegenimizde artık her yerde, öyle ki dünyadaki tüm yaşamın şeklini değiştiren yeni bir çevreye, yeni bir ortama öncülük etti.
Gezegenimizdeki tüm yaşamın bir mikrobik atadan geldiğine inanılıyor yaklaşık 3.4 ile 3.8 milyar yıl önce.
Her biriniz Yaratıcının büyük ve eşsiz bir yönüsünüz ve birlikte biz tüm yaşamın birliğinin parçasın olan güzel bir koleksiyonu biçimlendiriyoruz.
Tanrı, Yeni Mesajda, tüm yaşamın Kaynağı ve evrendeki sayısız ırkın Yaratıcısı olarak ortaya çıkar.
Bunun Kozmosta ve Galakside“ İlahi İrade” ve“ İlahi Zeka” adı verilen Enerjilerin ve Işığın hareketi olduğunu veGalakside tüm Yaşamın ve Evrimin ortaya çıkışını belirleyenin bu enerji olduğunu görüyorsunuz.
Sözüm ona tüm yaşamın önünde. Tüm görebildiğim sis.
Bu doğum tanrıçası, tüm yaşamın ve özellikle insanların yaratılmasından sorumluydu.
Bu yaşam formunun okyanusta, tüm yaşamın dünya üzerinde doğduğu zamanlarda bile oluştuğu bilinmektedir.
Bu kasvetli duruma karşın tüm yaşamın Yaratıcısı bir hazırlık, manevi yetenek ve ayırt etme, güç ve başarı öğretisi göndermiştir.
Umuyorum ki, aydınlanmış akıllarla tüm yaşamın birbiriyle olan kapsayıcı bağlantısına kafa yorabiliriz ve okyanusları sağlıklı tuttuğumuz sürece daha başka neler olduğunu idrak edebiliriz.
Benim doğadaki bir sonraki keşif konularımdan biri de tüm yaşamın birbiriyle bağlantılı olduğunu resmedebilmekti. Fırtına avcılığına 2008de kızım şöyle dedikten sonra başladım.
Okuyucu, yaşamın değerini ve tüm yaşamın sevgi, ışık, sevinç, uyum, huzur, eşitlik ve bolluk deneyimlemek için yaratıldığını hatırlıyor musun?
Benim doğadaki birsonraki keşif konularımdan biri de tüm yaşamın birbiriyle bağlantılı olduğunu resmedebilmekti. Fırtına avcılığına 2008de kızım şöyle dedikten sonra başladım'' Anne, bunu yapmalısın''.