Teknolojiyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu teknolojiyle ilişkiye geç.
Kızı kaçırdıklarında teknolojiyle onu takas edebilirlerdi.
Ben teknolojiyle ilgilenirim.
Öğretmen ve öğrencilerin bilgiye erişimlerinin, eğitimde kullanılan teknolojiyle sağlanıyor.
Sadece teknolojiyle mi etkilendin?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
yüksek teknolojiyeni teknolojilerileri teknolojimodern teknolojidijital teknolojiaynı teknolojidiğer teknolojilerieski teknolojiyardımcı teknolojiçeşitli teknolojiler
Daha
Olayların mantıklı bir sırayı izlediğini düşünüyorum. Etkili uçuşların teknolojiyle gelişmesinde.
Teknolojiyle bu gerçekten inanılmaz.
Günümüzde teknolojiyle ilgili makul.
Teknolojiyle artık her şey mümkün.
Düşmanlarımızın bu teknolojiyle neler yapabileceklerini hayal etsene.
Teknolojiyle kapıyı çalan tehlike….
Tahmin edilebilir mükemmellikte teknolojiyle daha fazlası da mümkün olabilir.
Teknolojiyle ilk senin sayende tanıştım.
Harika. 19. yüzyıldan kalma teknolojiyle suçla savaşlım adam hala protokolden bahsediyor.
Bana teknolojiyle nasıl yüzleştiğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
Telefonla ve teknolojiyle aram pek iyi değil.
Ama bu teknolojiyle bir şeyleri değiştirebiliriz.
Bize mobil, dijital teknolojiyle nelerin yapılabileceğini gösteriyorlar.
Bugünkü teknolojiyle geçmişin yaşanmışlıklarını birleştiriyoruz.
Yirmi birinci yüzyıl, teknolojiyle birlikte pek çok değişimi de beraberinde getirmiştir.
Bu sadece teknolojiyle ilgili değil, insanla da ilgili bir trend.
Arabanın teknolojiyle birleşmesi çok güzel olmuş.
Kimler bu teknolojiyle kazanıyor, kimler kaybediyor?
Kafandaki teknolojiyle ben senden 10 kat daha iyi olurdum!
Gelişen teknolojiyle dünya artık global bir köy haline gelmiştir.
Amiral onların teknolojiyle pekişmiş insanımsı varlıklar olduklarını düşünüyor.
Ekonomiyle, teknolojiyle ve toplum düzeniyle bir sorunumuz yok.
Bilimle, teknolojiyle ve yeni ve ilerleyici olan her konuyla ilgilidir.
Ya dünyaya teknolojiyle birlikte hükmedeceğiz ya da kafalarımızı kuma gömeceğiz.
Bakayım Langleydeki teknolojiyle hard diskten ne kurtarabileceğim. Sophia, beni çağırdılar.