Uçtuğunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Uçtuğunu söyledi.
Ya da bir kuşa nasıl uçtuğunu?
Uçtuğunu gördünüz mü?
Serbestçe uçtuğunu düşlediğinde!
Uçtuğunu biliyorum ama kim bu?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Fiillerle kullanım
Bu kuşun nasıl uçtuğunu görmek istiyorum.
Büyükbabanı öptüğünü hatırlıyor ve biraz uçtuğunu.
Nasıl uçtuğunu göster bana.
Ama önce Savaşçı bize, nasıl uçtuğunu gösterecek!
Hiç uçtuğunu hayal eder misin?
Ama sen, ona onunla uçtuğunu söylemişsin.
Veya bir ördeğe neden yüzdüğünü ve arada sırada uçtuğunu.
Gerçekten uçtuğunu hissediyorsun.
Neden kıyafet tasarladığımı sormak bir kartala neden uçtuğunu sormak gibidir.
Gerçekten, uçtuğunu mu söylüyorsunuz?
Daha sonra giderim, o zaman nasıl uçtuğunu gösterirsin.
Nasıl uçtuğunu çözdüğünü varsayarak.
Aya bir gemiyle uçtuğunu söyledi.
Tek başına uçtuğunu, asla bizim gitmediğimiz yerlere gittiğini söylüyorlar.
Yarasaların geceleri uçtuğunu hatırladılar.
Hızlı uçtuğunu biliyorsunuz, değil mi?
Kayıtlarında ne zaman nereye uçtuğunu kontrol edin.
Normalde nereye uçtuğunu hiç bilmem; fakat bu kez sanırım biliyorum.
Herkesin uçabildiğini bildiği bir adamın uçtuğunu görmek için 10 yıl bekledim be.
Viper ile uçtuğunu hatırla. Sadece bununla ne yapmak istediğini düşün.
Helikopterin geçen akşam nereye uçtuğunu bilmenin bir yolu var mı?
Böylece istasyondan ne kadar uzakta olduklarını ve ne kadar hızlı uçtuğunu hesaplayabilirdi.
Bu şeyin nasıl uçtuğunu hatırlıyor musun?
Sivrisineğin nasıl uçtuğunu anlayarak, onları nasıl uçurmayacağımızı çözmeye çalışıyoruz.
Uçakların nasıl uçtuğunu biliyordum ama yine de gergindim.