Unvan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Unvan artık yalan.
Hem de unvan maçı.
Unvan benim için mühim değil.
Hayır, zenginlik ya da unvan falan değil.
Unvan dövüşü için tebrikler.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Çok kötü bir unvan oldu, unutun bunu.
O unvan için aşağılık biri olmalısın tabi eğer o kadar salaksan.
Başkomutanlık sadece bir unvan değildir.
Tiberiusın taşımak için henüz çok genç olduğu resmî unvan.
Braavosta hırsızlar unvan ile ödüllendirilmez.
Han sana haremindeki cariye sayısından daha fazla unvan vermiş.
Evliliğin sana toprak ve unvan getireceğini biliyorum.
Unvan ve toprağımı cömertliğiniz sayesinde elde ettim majesteleri.
O halde varsayımsal olarak unvan Doktor Turatiye gitmeli.
Unvan, yasadışı yollarla, üçüncü bir kişiye aktarılmaya çalışılmıştır.''.
Yani kazandığım bir unvan oldu ama kazanması zor oldu.
Unvan İncelemesi ve Vasiyet-Emanet bölümünden gen teşhisi lazım.
Bu sırada senin tüm yaptığın toprak ve unvan için evlenmekti.
Ağır sıklet unvan yarışına ne dersiniz? Aliye karşılık Foreman?
Vergi Kimlik Numarası için önce Unvan Numarası gerekir.
Beş yıl önce unvan maçını kaybettiğim zaman herkes benim başımı istiyor gibiydi.
Dünyanın en iyi oyuncuları unvan için yarışmaya geldiler.
Unvan için dövüşen iki genç boksör arasındaki büyük mücadelede son raunt başladı.
Babam hâlâ insanların unvan taşıdığı olduğu dünyada yaşıyor.
Ancak bu gayri resmi unvan, şimdi dergiyi isteyen takipçileri için yeterli….
Hepimiz klasik şarkı tarafından aynı unvan ile ünlenen terimi biliyoruz.
Satrançta'' kadın usta'' unvan adaylığını kazanan Ugandadaki ilk oyuncu.
Gerekli tüm belgelere sahibim: unvan belgeleri, doğum ve ölüm ilamları.
Listelerdeki bilgiler, Unvan, Soyadı veya Şirket gibi sütunlar halinde saklanır.
Baba olmak elinde tuttuğun bir unvan değildir sanki bir güreşçinin şampiyonluk kemeri gibi.