Uzağa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Buralardan uzağa.
Seni uzağa göndermek asla.
Sınırdan uzağa.
Marcus, uzağa bak.
Evet, oldukça uzağa.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
uzak doğuda
uzak tutar
uzak gelecekte
uzak masaüstü
uzak bir yere
uzak bir gelecekte
blok uzaktabinlerce kilometre uzaktauzak bölgelere
uzak tutacak
Daha
Fiillerle kullanım
Daha uzağa, daha yükseğe ve daha güçlü….
Dağlara, 150 km. uzağa.
Gemi fazla uzağa gitmiş olamaz.
Sonuç olarak, daha uzağa uçar.
Dempseyden uzağa, her şeyden uzağa götür beni.
Onu yavrularından uzağa çekiyor.
Biraz daha uzağa park etseydim o zaman kendin taşırdın.
Arabayı biraz daha uzağa park edin.
Evet, senden uzağa gitmeye düşünüyordum, ama nereye baksam sen oradaydın.
Ama bu kez her zamankinden daha uzağa gitmişler.
İnsanlardan uzağa götür, güvende olsunlar.
Burnunun ucundan biraz daha uzağa bakmanı.
Bu defa o kadar uzağa gitmediğine sevindim.
Bu arabayı çekmek için iki katırın var ve onlarla çok uzağa gidemezsin.
Bir topu ondan uzağa fırlatabilir miyim?
Winnie Foster eğitim için 750 kilometre uzağa gönderilecekti.
Hay hayatında hiç bu kadar uzağa koşmamıştı ama ilk kaleye gidebildi.
İskoçya bizim olmadığından onu gönderebildiğim kadar uzağa gönderdim.
Shay hayatında hiç bu kadar uzağa koşmamıştı ama ilk.
Yeterince uzun zaman yok ve uzağa herhangi bir zaman çok uzun.
Putin, Rus uçağının Türkiye sınırına 4 kilometre uzağa düştüğünü ifade etti.
Sibiryadan, bu topraklardan fazla uzağa sürgün edilemeyeceğini unutmuş gibiydin.
Teknolojik gelişmeler daha hızlı bir biçimde daha da uzağa gidebilmemizi sağladı.
Ve parçaları daha da uzağa dağılabilir.
Kralın habercisi olarak bu kadar uzağa geldiğiniz için sağ olun.