YAŞAMAK ZORUNDA ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

χρειάζεται να ζείτε
χρειάζεται να μένουν
χρειάζεται να ζούμε
χρειάζεται να ζήσει
χρειάζεται να ζήσετε

Yaşamak zorunda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Stephen yaşamak zorunda.
Hayvan dostlarınızı seviyorsunuz, ama lekeleriyle yaşamak zorunda değilsiniz.
Σίγουρα αγαπάτε τα κατοικίδιά σας, αλλά δεν χρειάζεται να ζείτε με τους λεκέδες τους.
Onlarla yaşamak zorunda….
Texas Tech Üniversitesi ile eğitiminizi sürdürmek için Lubbockta yaşamak zorunda değilsiniz.
Δεν χρειάζεται να ζείτε στο Lubbock για να συνεχίσετε την εκπαίδευσή σας μέσω του Texas Tech University.
Böyle yaşamak zorunda değilsin.
Ama endişe ve korku ile yaşamak zorunda değilsin.
Αλλά δεν χρειάζεται να ζείτε με το άγχος και το φόβο.
Böyle yaşamak zorunda değilsiniz!
Δεν χρειάζεται να ζείτε έτσι!
Güneş doğana kadar yaşamak zorunda, anlıyor musunuz?
Πρέπει να ζήσει μέχρι την ανατολή του ήλιου, καταλαβαίνετε;?
Burada yaşamak zorunda değilsiniz, size yardım edebilirim.
Δε χρειάζεται να ζείτε έτσι. Μπορώ να σας βοηθήσω.
Bunu, sadece seninle birlikte yaşamak zorunda olanlar için söylüyorum.
Για χάρη των ανθρώπων που αναγκάζονται να ζουν μαζί σου:.
Artık yaşamak zorunda değilsin korku içinde.
Δε χρειάζεται να ζεις με το φόβο.
Bunu içlerinde yaşamak zorunda kalıyorlar.
Πρέπει να ζήσουν μέσα σε αυτό.
Çünkü yaşamak zorunda olduğunuz yegane yer orası.”.
Είναι το μόνο μέρος μέσα στο οποίο πρέπει να ζήσεις».
Ki Vücudunuza bakın yaşamak zorunda olduğunuz tek yer.
Φρόντισε το σώμα σου είναι το μοναδικό σπίτι στο πρέπει να ζήσεις.
Annenle yaşamak zorunda olan baban için yapıver bunu.
Κάνε το για τον πατέρα σου που πρέπει να ζήσει με την μητέρα σου.
O zaman bununla yaşamak zorunda kalacaksın!
Τότε θα πρέπει να ζήσεις μ' αυτό!
Korkularla yaşamak zorunda değilsiniz. Küçük Davut olmak zorunda değilsiniz.
Δεν χρειάζεται να ζείτε με φόβο πια.
Bu şekilde yaşamak zorunda değiliz.
Δε χρειάζεται να ζούμε έτσι.
Herkes yaşamak zorunda. Herkes mutlu olmak zorunda..
Όλοι πρέπει να ζήσουν, όλοι πρέπει να είναι ευτυχισμένοι.
Artık güvenli evde yaşamak zorunda olduğumuzu biliyor musun?
Εσύ είσαι αυτός που το άρχισε αυτό. Γνωρίζεις πώς πρέπει να ζήσουμε σε κρησφύγετο τώρα;?
Bununla yaşamak zorunda kalacaksın.
Πρέπει να ζήσεις με αυτό.
Herkes yaşamak zorunda. Tabi.
Ολοι πρέπει να ζήσουμε φίλε μου.
Ağrıyla yaşamak zorunda değilsiniz.
Δεν χρειάζεται να ζείτε με πόνο.
Bu şekilde yaşamak zorunda değilsin, Shira.
Δεν χρειάζεται να ζεις έτσι, Σίρα.
Snickersla yaşamak zorunda kalsan bile sonunda her şey yoluna girecek.
Ακόμα κι αν πρέπει να ζήσεις με γκοφρέτες όλα θα πάνε καλά.
Ama bununla yaşamak zorunda olacağını bilmek yeterli bir ceza bence.
Αλλά το να ξέρω ότι πρέπει να ζήσεις με αυτό είναι αρκετή τιμωρία.
Oğlan, kardeşimle yaşamak zorunda olan bir diğer hatadan başka bir şey olmaz.
Το αγόρι είναι άλλοένα λάθος με το οποίο ο αδερφός μου πρέπει να ζήσει.
Hayır, hayır bununla yaşamak zorunda değilsin, bununla yaşamayı hak ettin.
Όχι, δεν πρέπει να ζήσεις μ' αυτό, δικαιούσαι να ζήσεις μ' αυτό.
Artık burada yaşamak zorunda değilsin sahip olduğun hayata geri dönebilirsin.
Δε χρειάζεται να ζεις εδώ κάτω πια. Μπορείς να γυρίσεις στην παλιά σου ζωή.
Sonuçlar: 29, Zaman: 0.0499

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan