Yiyecek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yiyecek hakkında konuşalım.
Şey… evimde yiyecek bir şey yok.
Yiyecek ve su sağladılar.
Ancak hiçbir yiyecek tamamen zararlı değildir.
Yiyecek ve su sağladılar.
Combinations with other parts of speech
Marie duştan çıktığında, sana yiyecek hazırlayacak, tamam mı?
Sadece yiyecek istiyorlardı!
Yiyecek bir şeyler istiyorsan kendin hazırla. Bana bir kahve ver.
Hadi dizinin kurtarıcısına yiyecek bir şeyler ayarlayalım.
Ona yiyecek ve şarap verdin.
Etsiz de yapabiliriz Fransada yiyecek pek çok başka şey var.
Ve yiyecek hiçbir şey yok.
Kusura bakma sana yiyecek bir şey söyleyemedik.
Yiyecek ve su olmadan oradan çıkmak iki günümü aldı.
Bu yüzden hücremde yiyecek bulundurmak için senin rızan gerekli.
Yiyecek bir şeyler ikram ederdim ama Sharon briç oynamaya gitti.
Kapıyı kilitleyip yemek yiyecek parayı kazanmak istiyorum. Bu kadar.
Sana yiyecek bir şeyler bulacağım merak etme sana yemek bulacağım.
İstediğimiz her yiyecek vardı. Tavuk eti, sığır eti, meyve, sebze.
Yiyecek ve içecek tüketilmesi Kütüphanenin tüm alanlarında kesinlikle yasaktır.
Doğru yiyecek kombinasyonu.
Bana yiyecek ver ki, kurtlar geldiğinde gücüm olsun.
Burada yiyecek bir şey yok!
Sana yiyecek bir şeyler getirdim çünkü düşündüm ki sen.
Burada yiyecek hiçbir şey yok.
Arabada yiyecek bir şey var mı?
Scar, yiyecek de su da yok.
Bunlar yiyecek ya da ilaç olabilir.
Kötü yiyecek, disiplinsizlik, kadınsızlık.
Önemli dört yiyecek grubunu tanıttıkları için Bay Jonesun sınıfına teşekkürler.