Yiyecek bulmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu yüzden yiyecek bulmak için….
Yiyecek bulmak burada da zor.
Buraya aileme yiyecek bulmak için gelmedim.
Yiyecek bulmak amacıyla her yeri dolaşmış.
Aslında buralarda yiyecek bulmak oldukça zor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
beni buldubulmak zorundayız
bir şey buldukseni buldumnerden buldunbir yolunu buldumbir iş buldumbir çözüm bulmakbirşey buldumcesedini bulduk
Daha
Yiyecek bulmak da büyük sıkıntıydı.
Genellikle gece, yiyecek bulmak için dışarı çıkarlar.
Yiyecek bulmak için kilometrelerce yol kat ederler.
Her gece, annesi yiyecek bulmak için dışarı çıkıyor.
Yiyecek bulmak için yılın en zor zamanı.
Onbinlerce kişi yiyecek bulmak için evlerini terk etti.
Yiyecek bulmak için dışarı tırmanmaya çalışan kediyi çekeriz!
Gün ısınırken, herkes yiyecek bulmak için dışarı çıkıyor.
Bu yiyecek bulmak için oldukça önemli bir görev, tamam mı?
Onlar için, ovada yiyecek bulmak daha da zordur.
Yiyecek bulmak için seyahat ediyoruz ve tehlikeden uzaklaşmak için.
Bu soğuk ve çorak sahilde yiyecek bulmak kolay değil.
Orada yiyecek bulmak çok zor!
Civardaki her şeyi yiyorlar ve yiyecek bulmak güçleşiyor.
Artık yiyecek bulmak kolay değildi.
Senin görevin bu sefer yüzey yiyecek bulmak geri etmektir….
Bazılarının yiyecek bulmak için kasabaya indiğini hatırlıyorum.
Sürülerin gidişi ile… Nehir Aslanları yiyecek bulmak için mücadele edecek.
Kendisi için yiyecek bulmak zorunda yoksa yavruları hayatta kalamaz.
Öte yandan leş yiyiciler, yiyecek bulmak için dolaşmak zorundadır.
Turnalar, yiyecek bulmak için geceleme alanlarından yaklaşık 20 kilometreye uzağa uçabilirler.
Bu nedenle anneler yavrularına yiyecek bulmak için daha uzağa yüzmek zorundalar.
Yılın bu zamanında yiyecek bulmak istiyorlarsa arkadaş edinmelerine yardımcı oluyor.
Hem de kendisi için yiyecek bulmak hiç kolay değildir.
Eğer balık yiyorsan, yiyecek bulmak için belki de dereye doğru gitmeliyiz.