Yiyeceklerini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yiyeceklerini çaldınız!
Bütün yiyeceklerini alın.
Yiyeceklerini nereden elde ediyorlardı?
Onlar kendi yiyeceklerini bulurlar.
Yiyeceklerini çaldın ve Günter öldü.
Koca bir kentin yiyeceklerini atıyorlar.
Yiyeceklerini iki katına çıkar, Bay Tweedy.
Birlikte kendi yiyeceklerini üretiyorlar.
Yiyeceklerini bir girişten geçirip buraya getiriyorlar.
Kadın oturup yiyeceklerini toplamaya başladı.
Yiyeceklerini ve giysilerini çalan o deli adamı hiç unutmayacaklar.
Zehirlenme diye yiyeceklerini test ediyorum.
Ama yiyeceklerini saklayarak bizi açlıktan ölmeye terk etmek yeterli değildi.
O kampa gidince, ayılar yiyeceklerini saklıyor.
İnsan yiyeceklerini birkaç kere deneme fırsatım oldu.
Orkalar öğretirler ve yiyeceklerini paylaşırlar.
Arkalarında yiyeceklerini, hayvanlarını, kıyafetlerini bırakmışlar.
Bu bakteriler, nasıl PET plastik yiyeceklerini keşfetmişlerdi.
Bir şeyler yiyeceklerini düşünmüştüm, sadece içip beraber olacaklarını değil.
Bu durum,Amerikalıların yıllık olarak 165 milyar dolarlık yiyeceklerini israf ettiği anlamına geliyor.
Kralın yiyeceklerini çalmış!
Lütfen bana ondan yiyeceklerini çaldığını söyleme?
Diğer hayvanlar yiyeceklerini pişirmez, sadece insan pişirir.
Topraklarını, yiyeceklerini, her şeylerini almamız gerek.
Tehdit edilirlerse yiyeceklerini kusar ve tekrar saldırırlar.
Sadece değerli yiyeceklerini değil, liderlerini de kaybettiler.
Eğer hayatta kalmak istiyorsan yiyeceklerini saklayacak bir yere ihtiyacın olmalı.
Beslenme uzmanları, sebze yiyeceklerini 5-6 ay arasında enjekte etmeyi önerir.
Aynı zamanda astronotların kendi yiyeceklerini kendilerinin yetiştirmesini sağlamaya çalışıyor.
Ve bizim çocuklarımız kendi yiyeceklerini yetiştiriyor el işi yapıyor, kendine bakabilecek bireyler oluyor.