Yoksulluğun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bize yoksulluğun gerekli.
Programda sosyoekonomik kalkınmanın artırılması ve yoksulluğun azaltılması hedefleniyor.
Yoksulluğun canı cehenneme!
Büyük bir yoksulluğun içine.
Yoksulluğun sorumlusu biz miyiz?
Combinations with other parts of speech
Sen anlamazsın yoksulluğun ne olduğunu.
Yoksulluğun üstesinden gelmek zorundayız.
Sen anlamazsın yoksulluğun ne olduğunu.
Yoksulluğun kalkacağı bir günü.
Aynı zamanda yoksulluğun da ana sebebi.
Yoksulluğun Olmadığı Bir Dünya Mümkün mü?
Çocuğun değeri… Yoksulluğun kaderi… Ve….
Yoksulluğun her türlüsü 2030a kadar ortadan kaldırılmalı.
Açlığın ve yoksulluğun, dini ve kanunu yoktur.
Yoksulluğun ne denli kötü olduğunu bilmen gerekir.
Kendileri açlığın, yoksulluğun ne demek olduğunu bilmiyor ki!
Yoksulluğun çözümü, açları daha da aç yapmaktır güya.
Bazı insanlar lüksün yoksulluğun zıttı olduğunu düşünür.
Elbette, yoksulluğun utanılacak bir şey olmadığının farkındayım.
Bazı insanlar lüksün yoksulluğun tersi olduğunu düşünürler.
Eğer yoksulluğun bir erdemlik olduğuna inanıyorsan bu harika.
Arnavutluk 2002 yılında IMF ile yoksulluğun azaltılması konulu üç yıllık bir anlaşma imzalamıştı.
Yoksulluğun her 1 dolar azaltması için 111 dolarlık büyüme gerekiyor.
Ü bebek yoksulluğun içine doğacak.
Yoksulluğun artışı ile birlikte sosyal patlamalar da giderek artmaktadır.
En büyük hayali yoksulluğun ve savaşların olmadığı bir dünyadır!
Yoksulluğun sebepleri konusunda kapsamlı bir çalışma maalesef yapılmamaktadır.
Krizin olmadığı, yoksulluğun olmadığı bir düzen kuracağız, o yüzden biz komünistiz.
AB yoksulluğun ortadan kaldırılması için El Salvador katkısını desteklemeye devam edecek.
Yoksulluğun genetik olduğunu düşünen ırkçı bir palavracıya göre oldukça büyüleyici biri.