What is the translation of " A BOARD " in Turkish?

• tahta
• bir tahta
• yönetim kurulu
• bir pano
• bir kurula
• yönetim
• board
• tahtaya
• bir tahtaya
• tahtası
• tahtanı
• bir tahtayı

Examples of using A board in English and their translations into Turkish

A board with wheels.
Tekerlekli bir tahta.

Do you use a board?
Bir pano kullanır mısınız?

A board and two trestles.
Bir pano ve iki de sehpa var.

Yes, play a board game.
Evet, board game oynayalım.

I don't throw darts at a board.
Ben tahtaya ok atmam.

Grab a board and come out.
Kap bir tahta ve gel buraya.

You want to play a board game?
Board game oynamak istermisin?

There's a board meetingin two weeks.
İki hafta sonra yönetim kumlu toplantısı var.

You really want to play, like, a board game?
Gerçekten oynamak istiyor musun, like, a board game?

I'm stiff as a board, I bet I beat you.
Ben tahta gibi sertim, Seni yeneceğime bahse girerim.

A board for this to work.- Well, you actually don't even need.
Bu iş için tahtaya bile gerek yok.

And, uh, call a board meeting.
An2} ve yönetim toplantısı düzenlemeliyiz.

Ready? Light as a feather, stiff as a board.
Hazır mısın, tüy kadar hafif, tahta kadar sert.

We're gonna have to tie a board across his ass.
Kıçına bir tahta bağlayıp ta yaparız artık.

I still don't understand why you need a board.
Neden bir kurula ihtiyaç duyduğunuzu hala anlayamıyorum.

Can you break a board with your head? State law?
Devlet yasası. Kafanla tahta kırabilir misin?

The paint's chipped in the archway, and there's a board loose in the entryway.
Girişte gevşek bir tahta var.

We will pull down a board to get in, then we will tack it back.
Girmek için bir tahta söker, sonra tekrar çakarız.

Your mother wears a hair net and sleeps on a board.
Annen saç tülü takıyor ve tahta üzerinde uyuyor.

State law. Can you break a board with your head?
Devlet yasası. Kafanla tahta kırabilir misin?

McKenna, please! Light as a feather, stiff as a board.
Tüy Kadar Hafif, Tahta Kadar Sert.- McKenna, lütfen!

Ain't nobody tells a board what bid to take.
Kimse bir kurula hangi teklifi seçeceğini söyleyemez.

I couldn't even tell you if that guy was a board member.
O adamın yönetim kurulu üyesi olup olmadığını bile söyleyemem.

We will pull down a board to get in, and then we will tack it back.
Girmek için bir tahta söker, sonra tekrar çakarız.

You and I both have to get ready for a board meeting. Okay.
Tamam. İkimiz de yönetim kurulu toplantısına hazır olmalıyız.

Don't forget you have a board meeting at the museum at 3:00.
Öğleden sonra 3te müzedeki yönetim kurulu toplantısını unutma.

You and I both have to get ready for a board meeting. Okay.
İkimiz de yönetim kurulu toplantısına hazır olmalıyız.- Tamam.

Talk to someone using a board game? How are you even supposed to?
Tahta oyunu oynadigimiz sirada birisine nasil seslenmemiz gerekir ki?

Light as a feather, stiff as a board. McKenna, wake up!
Tüy Kadar Hafif, Tahta Kadar Sert. McKenna, uyan!

Light as a feather, stiff as a board. She's dying, she's dying.
Ölüyor, ölüyor. Tüy Kadar Hafif, Tahta Kadar Sert.