What is the translation of " CAN BARELY WALK " in Turkish?

• zar zor yürüyebiliyor

Examples of using Can barely walk in English and their translations into Turkish

Top can barely walk.
Top güçlükle yürüyor.

She's not an old lady who can barely walk.
Zor yürüyebilen yaşlı bir kadın değil o.

Top can barely walk.
Top zorlukla yürüyor.

Tom hurt his leg and can barely walk.
Tom bacağını incitti ve zar zor yürüyebiliyor.

You can barely walk.
Sen zar zor yürüyorsun.

Tom hurt his leg and can barely walk.
Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.

Tom can barely walk.
Tom zar zor yürüyebiliyor.

Now my voice is shot and I can barely walk.
Şimdi sesim dağıldı ve güçlükle yürüyorum.

Glenn can barely walk.
Glenn zar zor yürüyor.

I wasn't running.- No, you can barely walk!
Ben koşmuyordum Hayır sen ancak yürüyebilirsin.

I can barely walk properly.
Ben ancak yürüyebilirim.

The old man can barely walk.
Moruk zar zor yürüyor.

You can barely walk in the snow.
Sen karda ancak yürürsün.

Half of them can barely walk.
Yarısı zar zor yürüyebiliyor.

I can barely walk from point A to point B.
A noktasından B noktasına anca yürüyorum.

Most patients can barely walk.
Bir çok hasta zar zor yürür.

You can barely walk. Is traffic heavier now?
Tarfik şimdi daha mı ağır? Ancak yürüyebiliyorsun.

Anna, most can barely walk.
Anna, çoğumuz yürüyemiyor bile.

He can barely walk, thanks to Darius and his reading.
Darius ve okumaları sayesinde zar zor yürüyebiliyor.

Is traffic heavier now? You can barely walk.
Ancak yürüyebiliyorsun. Tarfik şimdi daha mı ağır?

Besides, you can barely walk yourself.
Hem zaten sen de zor yürüyorsun.

Is traffic heavier now? You can barely walk.
Ancak yürüyebiliyorsun. Trafik şimdi daha mı ağır?

I can barely walk home at night with all the dealers on my street.
Ben akşamları sokakta uyuşturucu satıcıları varken zar zor yürüyebiliyorum.

Alone, at night, an old lady who can barely walk.
Yalnız, gece, zar zor yürüyebilen bir yaşlı kadın.

Microraptor's long feathers mean it can barely walk much less run.
Microraptorun uzun tüyleri zorlukla yürümek ve yavaş koşmak anlamına geliyordu.

Tom could barely walk.
Tom güçlükle yürüyebiliyordu.

I could barely walk at that time.
O zamanlar zar zor yürüyebiliyordum.

I thought this kid could barely walk.
Bu çocuğun zar zor yürüdüğünü sanıyordum.

I thought this kid could barely walk.
Çocuğun zar zor yürüdüğünü sanıyordum.

Could barely walk.
Zar zor yürüyordu.