What is the translation of " COLLABORATIVE " in Turkish?

• işbirlikçi
• ortak
• işbirliği
• collaborative
• ortaklaşa
• isbirlikçi
• i̇şbirlikçi
• işbirliğiyle

Examples of using Collaborative in English and their translations into Turkish

I'm expected to be collaborative.
İşbirlikçi olmamı bekliyorlar.

The collaborative effort was fabulous.
Bu ortaklaşa çaba öylesine muhteşemdi ki.

I have something more collaborative in mind.
Benim aklımda daha çok işbirliği var.

Collaborative, fun, and a little dangerous.
İşbirlikçi, eğlenceli ve biraz tehlikeli.

I have something more collaborative in mind.
Benim aklimda daha isbirlikçi bir fikir var.

Collaborative… You see, these interns are smart.
Görüyorsun ki, bu stajyerler… akilli, isbirlikçi.

I thought this was a collaborative defense.
Bu savunmanın işbirliği içinde olduğunu düşünmüştüm.

A collaborative effort by two writers, one male, one female.
Biri erkek, biri kadın; ortaklaşa emek sarf eden iki kişi.

Rachel Botsman: The case for collaborative consumption.
Rachel Botsman: İşbirliğine Dayalı Tüketim.

The basics of collaborative activity and healthy social values. A strong and healthy body is.
Sağlıklı ve güçlü bir vücut, sağlıklı toplumsal değerlerin ve işbirliği faaliyetinin temelidir.

We're evolving to be a more collaborative and hearty species.
Daha birlikte ve sevecen türler olmak için gelişiyoruz.

It was my understanding that everyone around here is a 100% collaborative.
Anladığım kadarıyla, burada bulunan herkes… işbirliği yapmaktan yana.

We Are Not Done Yet is collaborative poems from different branches of the military.
Henüz Bitmedi. işbirlikçi şiirler farklı dallardan orduya.

Regarding the use of public spaces for collaborative cropping.
Yasa kamusal alanların ortak tarım için kullanımını içeriyor.

By some mutual consensus, some collaborative songwriting the piece changes slowly and often predictably.
Ortak bir anlayışla, işbirliğiyle beste yapıp şarkıları belirgin yavaşlıkta değiştirirler.

I was drawn to the theater because of its discipline and collaborative spirit.
Beni tiyatroya çeken şey disiplin ve birlik ruhuydu.

On September 24, 2013, he released a collaborative single with DMX entitled"Don't Call Me.
Eylül 2013te DMX ile ortak singleı'' Dont Call Me'' yayınlandı.

You can even bring coworkers and partners into real-time, collaborative sessions.
Hatta ortak oturumlar halinde çalışma arkadaşlarınız ve iş ortaklarınız ile gerçek zamanlı görüşmeler düzenleyebilirsiniz.

A collaborative effort between the scientists of the United States, Japan, Europe, Turkey, Israel, Australia.
Ve eski düşmanımız Rusyadan bilim insanlarının ortak çalışması. İsrail, Avustralya ABD, Japonya, Avrupa, Türkiye.

Thank you. You see, these interns are smart, collaborative, pretty.
Görüyorsun ki, bu stajyerler… akıllı, işbirlikçi, güzel… Teşekkürler.

This collaborative process is designed to get products to market more quickly and at lower price points due to global economies of scale.
Bu işbirlikçi süreçte pazara daha hızlı ve ölçekli ekonomilerin küresel düşük fiyat noktaları nedeniyle ürünlerin alınması için tasarlanmıştır.

Thank you. You see, these interns are smart, collaborative, pretty.
Tesekkürler. Görüyorsun ki, bu stajyerler… akilli, isbirlikçi, güzel.

Collaborative Arts Project 21, known more commonly as CAP21, is a New York City professional musical theatre training conservatory and Off-Broadway theatre company.
Collaborative Arts Project 21, kısaca CAP21, New Yorkta bulunan bir müzikal tiyatro konservatuvarı ve Off-Broadway tiyatro topluluğu.

So today I'm going to talk to you about the rise of collaborative consumption.
Bugün sizlerle işbirliğine dayalı tüketim hakkında konuşacağım.

The exhibition project-- a collaborative effort of historians from the region-- challenges the audience to look beyond national boundaries and explore common Balkan history.
Bölge tarihçilerinin ortak çabası olan sergi projesi, seyirciyi ülke sınırlarının ötesine bakıp ortak Balkan tarihini keşfetmeye teşvik ediyor.

A strong and healthy body is the basis of collaborative activity and healthy social values.
Sağlıklı ve güçlü bir vücut, sağlıklı toplumsal değerlerin ve işbirliği faaliyetinin temelidir.

And these projects will continue past these sessions, using collaborative interactive communication.
Bu projeler, ortak etkileşimli haberleşme kullanılarak, bu sezonların ötesinde devam edecek.

But that's not the whole picture. Tatoeba is not just an open, collaborative, multilingual dictionary of sentences. It's part of an ecosystem that we want to build.
Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.

Today, 41 nations have signed the Treaty and international collaborative research continues.
Günümüzde, 41 ülke Antarktika Antlaşmasını imzalamış ve uluslararası işbirliği araştırmaları devam etmektedir.

He was also the president of the Black Rock Arts Foundation, a non-profit art grant foundation for promoting interactive collaborative public art installations in communities outside of Black Rock City.
Aynı zamanda, etkileşimli işbirlikçi kamusal sanatın tanıtımı için kar amacı gütmeyen bir sanat hibe vakfı olan Black Rock Sanat Vakfının başkanıydı.