What is the translation of " ENCODE " in Turkish?

• kodla
• şifrele

Examples of using Encode in English and their translations into Turkish

Rip And Encode.
Dönüştür ve Kodla.

I could encode a skeleton key for you.
Senin için bir maymuncuk kodu yazabilirim.

This guy was in class today asking why his python encode wouldn't work.
Bugün derste biri Python kodunun neden çalışmadığını soruyordu.

This gene encodes an alpha 3 subunit.
Bu gen bir alfa 3 alt birimini kodlar.

In many species, only a small fraction of the total sequence of the genome encodes protein.
Çoğu biyolojik türde genomdaki dizilerin ancak ufak bir bölümü protein kodlar.

And the daf-2 gene encodes a hormone receptor.
Ve daf-2 geni… alıcı hormonu kodlar.

Encode with security protocol Alpha 7.
Güvenlik protokolü iletişimi Alpha-7 ile kodla.

Our brains actually encode information as fuzzy traces.
Beyinlerimiz gerçekte bilgileri bulanık olarak kodlar.

Encode message for delivery to Naomi.
Mesajı, Naomi Wildmana teslim etmek üzere şifrele.

Encoding module to encode many file formats using SoX.
SoX u kullanarak pek çok dosya kipini şifrelemek için şifreleme modülüName.

Encode the data in the movement of the second hand.
Verileri saatin yelkovanına kodlayacağım.

The human genome contains about 90 genes that encode precursors of neuropeptides.
İnsan genomunda nöropeptid öncülerini kodlayan yaklaşık 90 kadar gen bulunur.

Okay, the encoded cell phone is nearly done.
Tamam, şifrelenmiş telefon neredeyse çözüldü.

And also stores them as synaptic connections. So this helps us encode memories.
Ve ayrıca bunları sinaptik bağlantılar olarak depolar. Böylece anılarımızı kodlamamıza yardımcı oluyoruz.

Encode my memories in Ana, Lucas and Niels' implants.
Anılarımı Ana, Lucas ve Nielsin implantlarına kodla.

Three alternatively spliced transcript variants of this gene, which encode distinct proteins, have been reported.
Bu genin iki alternatif uçbirleştirme varyantı bulunmaktadır, bunlar farklı proteinler kodlar.

The person who encodes the message has the key, so does the person who decodes it.
Mesaji kodlayan kiside anahtar var sifreyi çözecek kiside de anahtar var.

Expression of late genes occurs last; this group of genes predominantly encode proteins that form the virion particle.
Son olarak geç genlerin ekpresyonu meydana gelir, bu genler ağırlıklı olarak virion partikülünü oluşturmak için protein kodlar.

So this helps us encode memories and also stores them as synaptic connections.
Ve ayrıca bunları sinaptik bağlantılar olarak depolar. Böylece anılarımızı kodlamamıza yardımcı oluyoruz.

TSC is caused by mutations on either of two genes, TSC1 and TSC2, which encode for the proteins hamartin and tuberin respectively.
TSK, sırasıyle hamartin ve tüberin proteinlerini kodlayan TSK1 ve TSK2 genlerinde oluşan mutasyonlar nedeniyle ortaya çıkar.

These genes encode a variety of proteins involved in forming the capsid, tegument and envelope of the virus, as well as controlling the replication and infectivity of the virus.
Bu genler, virüsün kapsid, tegument ve örtüsünü oluşturan, hem de virüsün replikasyonunun ve enfektivitesinin kontrolünde etkili çeşitli proteinler kodlar.

One or more plasmids, generally referred to as packaging plasmids, encode the virion proteins, such as the capsid and the reverse transcriptase.
Paketleme plazmidi olarak adlandırılan bir veya birkaç plazmit, gerekli virion proteinlerini( kapsit ve ters transkriptaz gibi) kodlar.

Generally, stack-based machines must use instructions to load data on the stack and manipulate that data, and, thus, require more instructions than register machines to implement the same high-level code, but the instructions in a register machine must encode the source and destination registers and, therefore, tend to be larger.
Genellikle yığın tabanlı makineler yığın üzerinde veri yüklemek ve bu verileri işlemek için talimatları kullanmaları gerekir, ve böylece aynı yüksek seviyede kodu uygulamak için kayıt makineleri daha fazla talimat gerektirir, ama bir kayıt makinesinde talimatların kaynak ve hedef kayıtlarının kodlamak gerekir ve bu nedenle, daha büyük olma eğilimindedir.

The navigational signals transmitted by GPS satellites encode a variety of information including satellite positions, the state of the internal clocks, and the health of the network.
GPS sinyalleri GPS uyduları tarafından iletilen seyir sinyalleri, içsel saatlerin durumu, ağ sağlığı ve uydu pozisyonları da dahil olmak üzere çeşitli bilgileri kodlamaktadır.

By identifying genetic markers inherited with autism in family studies, numerous candidate genes have been located, most of which encode proteins involved in neural development and function.
Aile çalışmalarında otizm ile kalıtsal olarak geçmiş genetik markerların tanımlanmasıyla çoğu sinir sitemi gelişmesi ve işlevi ile ilgili proteinleri kodlayan çeşitli aday genler ortaya çıkarılmıştır.

Since the gene rearrangement leads to an irreversible change in the DNA of each cell, all progeny(offspring) of that cell inherit genes that encode the same receptor specificity, including the memory B cells and memory T cells that are the keys to long-lived specific immunity.
Çünkü gen düzenlenmesi, her hücrede geri dönüşümsüz DNA değişikliklerine, bütün döllerin hücrelerinde aynı reseptörün özelliğini kodlayan genlerin kalıtılmasına, uzun süreli spesifik bağışıklıkta anahtar rol oynayan bellek B hücreleri ve bellek T hücreleri ile rehberlik eder.

This selects the minimal bitrate used for encoding.
Kodlama için kullanılacak en düşük bithızını seçer.

Memory and encoding related Multi-faceted- is it good or bad?
Bellek ve Kodlama İle İlgili Çok Yüzlü…- İyi mi kötü mü?

Error while encoding track %1.
Parçası kodlanırken hata oluştu.