What is the translation of " EXPLORE " in Turkish?

• keşfetmek
• araştır
• keşfe
• keşfedeceğiz
• inceliyorum
• irdelenir
• keşfet
• keşfetmeye
• keşfetmeliyiz
• araştırmaya
• keşif
• araştırmak
• araştırma

Examples of using Explore in English and their translations into Turkish

Explore that.
Keşfet bunu.

I'm going to go explore.
Ben keşfe çıkacağım.

Explore the morgue!
Morgu keşfet!

Let's go explore. Come on, Max!
Keşfe çıkalım! Hadi, Max!

Explore the world.
Dünyayı araştır.

Come on, Max. Let's go explore.
Keşfe çıkalım! Hadi, Max!

Go explore that.
Onu keşfetmeye git.

We will cross Rongbuk and explore Karakorum.
Rombuctan geçip, Karakurumu keşfedeceğiz.

Let's explore the school.
Okulu keşfe çıkalım.

So come, it will be fun. We will explore London.
Gel, eğlenceli olacak Londrayı keşfedeceğiz.

Explore your past. Concentrate.
Geçmişi araştır. Konsantre ol.

Concentrate. Explore your past.
Geçmişi araştır. Konsantre ol.

Explore your past. Concentrate.
Geçmişini araştır. Konsantre ol.

Concentrate. Explore your past.
Geçmişini araştır. Konsantre ol.

Get off that bed and into your possibility. Explore.
Araştır. O yataktan çık ve olasılığını dene.

Yes! Volcsok, explore the area.
Volcsok, bölgeyi keşfet.- Evet! Tuzifaert.

Explore. We haven't been here since we were children.
Keşfetmek. Çocukluğumuzdan beri buraya gelmedik.

Why don't you go explore Mexico or something?
Sensiz Meksikayı keşfe çıkmak istemiyorum?

We haven't been here since we were children. Explore.
Keşfetmek. Çocukluğumuzdan beri buraya gelmedik.

Go ahead, explore. Hey, look, you want to explore.
Bak, keşfetmek istiyorsan… buyur keşfet.

We have a right and a left hand, we explore, we exploit.
Biz istismar, biz keşfetmek, bir hak ve sol el var.

Do you want to go explore the city while i find Jill?
Sen de şehri keşfe çıkmak ister misin? Ben Jilli ararken;?

We have always been here- but please, feel free, explore.
Biz daima buradaydık.- Ama lütfen, özgürce araştır.

And explore the beauty of French cinema of the 1930's.
Ve 1930lardaki Fransız sinemasının güzelliğini keşfedeceğiz.

I want to get away. See some of the world, explore.
Ben dışarı çıkmak istiyorum… dünyanın bir kısmını görmek… keşfetmek.

Several episodes of season three explore Trance and her actual role.
Üçüncü Sezonun bazı bölümlerinde Trance ve gerçek görevi irdelenir.

That's why I was there, I wanted to invite them to look and explore.
Ben onları bakıp keşfetmeye davet etmek için oradaydım.

Not explore a ghost ship. I came here to tell you how to handle dynamite.
Geldim bir hayalet gemiyi araştırmaya değil. buraya dinamitlerin nasıl tutulacağını göstermeye.

You then decide, like any normal human being, that you're gonna go and explore space.
Gidip uzayı keşfetmek istediniz. Her normal insan gibi.

There are also comics that explore various stories within the world of Sanctuary.
Sanctuary fantastik dünyasının içinde çeşitli öyküleri keşfetmek çizgi romanlar da vardır.